GM
Canan yazık
Gakgo bir meseleden dolayı
yeğeniyle arası açılmıştır, yaklaşık bir yılı aşkın süredir küstürler geliş
gidiş yoktur konuşmazlar. Gülüşü tembihlemiştir o çocuk bahçeme asla
girmeyecek, sizde yüz vermeyin gelirse kovun.
Gülüş ve komşuları gizlice
görüşmektedirler, yeğeninin yalnız olmasından dolay çamaşır yemek vb konularda
Cemo gakgoya çaktırmadan yardım etmektedirler.
Gakgonun yeğeni ticaret lisesi
mezunu olup Fırat Üniversitesinde ekonomi eğitimi okumaktadır.
Tatil dönemlerinde bilhassa yazın
köy işleri haricinde çeşitli mal alıp şeyyar satıcılık yaparak bütçesine katkı
sağlamaktadır.
Okuldan tanıdığı bir arkadaşının
yakını mağazasında sezonu bitmiş elde kalan kadın elbisesi vardır. Gidip
konuşurlar uygun şartlarla 50-60 adet alıp mahalle aralarında satmaya karar
vermiştir.
İzzet paşa mahallesinde bir sokak
başına tezgah açıp tanesi 50 liradan satmaya başlar satışlar iyidir. Dört beş
saat sonra kavga çıkmıştır kendini sağlık ocağına can havliyle atar kafası
yarılmıştır yedi sekiz dikiş atılır biraz dinlenip kendine gelir.
Doğruca köyün minibüsüne gider
köylüler ne oldu diye sorarlar durumu ister istemez anlatır geçmiş olsunlar vah
vahlar gülüşmeler gırladır.
Köye gelir sessizce gakgonun
bahçesinin yanındaki bahçesine gider. Köyde hararetle mevzu konuşulmaktadır,
Cemo ağada camiden çıkmış duruma meseleyi öğrenmiştir.
Gülüş yeğenin durumunu öğrenince Fidoşla hemen
yanına gitmiş meseleyi yeğeninden dinlemiş bahçeye geri gelmişlerdir.
Köyün kadınlarından birkaç kadın
Zinnete Hafize Türkan bahçeden içeri girerler
Kadınlar- Gülüş hanım o nolmuş o
çağayı kimler niye dögmüşler
Gülüş- Yere giresi şeherin
garıları bunculuh çağanın kafasını gırıp şerbetini ahıtmışlar
Zinnete- Gız anam niye ki töbe
töbe
Fidoş-Zinnete abla mağazadan
enteri almış mağazacı tekini on liradan saymış o da zuvağa telis sermiş tekini
elli liradan satmaya başlamış, garılarda begenip almışlar epeyi satmış
Türkan- E bunda ne var elliye de
yüze de satar
Gülüş- Türkan abla deyi ki
yarısından çoğunu sattım bu hafta köyde galacam bitürem dedim elimde gamlasın
Fidoş- Ahan da çütünü elli lira
diye satmaya başlamış, üç beş garı hemen almışlar
Gülüş- Deyi ki eze birez zaman
geçti sağdan sağdan altı yedi garı elinde zoppalarlan geldiler
Birez öge bize elliden sattın
bizi gazuhladın, gözel ablaların demeye galmadan giriştiler canımı zor
gurtardım.
Hafize- Canı sağolası aynı yerde
niye ele ettin get başka mahallede ucuzlat cahallıh işte ekononi de güya ohi
cahallıh işte.
Fidoş- Deyi ki bıkaç tene size
getürecektim benden hediye beş on tene orda galdı gaçtım, kafasında en az kırk
dikiş var ele dögmüşler üzüldüm
Bu arada Cemo ağa gür sesle
şenşakrak komşularla sohbet sesleri duyulur
Gülüş- Garılar biz bişe bilmik
tamam mı
Gakgo bahçeden içeri girer
-Selamaleyküm millet garılar hoş
gelmişsiz, Fidoş hele bi ayran getür bacı duyduz mu
-Neyi gakgo
- O senin densüz yegenin kafasını
kırmış şerbetini ahıtmışlar şeherin garılar duydum bi üzüldüm bi üzüldüm
- Ana dayı yüzünde güller açi, bu
nasıl üzülme!
-Fidoş ne deyim üzülim deyim, vah vah çoh üzülüm, bacı ne deyim bilimisin
böyüklük bende kalsın, bele günde küslük olmaz gidip halını görem geşmiş olsun
diyem he he böyüklük bende galsın.
- Dayı heçte üzülmisin gülüsin
-Ne deyim üzülim deyim, hele
gidem o densizin yanına geşmiş olsun diyem, böyüklük bende galsın.
Yeğen bahçede su akan arıkın
başına oturmuş ayakkabı ve çoraplarını çıkarmış ayakları suda olayın şokunu
atlatmaya çalışıyor.
Sargılı kafasından kanlar
gözükmekte yüzünde acı ifadesi elinde ayakkabılar gayri ihtiyari sesin geldiği
tarafa döner
Gakgo yüzünde tebessümle
-Ula! Heyirdür yegen sıhı mii
-Sorma dayı hem de nasıl
-E baba bi numara böyüğünü aladın
bişe del canan yazuhhh
- Haklısın dayı sende haklısın.