Bir güftesi vardır her aşkın
Dökülür cam kesiği gibi içine
Ardından...
Bir ayrılığa bin ayrı beste yaparsın
Eşlik eder ne kadar deli divâne
varsa
Zaman dinler sessizce
Talih, hem sebep olur hem alkışlar
Sıraya girdi sanki önümde bütün yalnızlıklar
Alacaklı gibiyim hepsinden
Her geçen gün uzak kalıyorum eşime
dostuma
Bunca servet senden miras kaldı
üstüme
Uzak dursun muhabbetin gönül
hanemden
Alfabende ne kadar harf varsa
kendine sakla
Ben zaten karaladım adının üstünü
Bencillikten tutuklu kimliğini,
Her mahpusta tanırım
Sessizliğime misafir etmem artık
seni
Bir karınca olsam
Yalnız Süleyman'dan utanırım
Ilık bir meltemi vardır her baharın
Tenini okşar usul usul
Ağaçlar dans eder üzerinde
...ve oyun biter bir gün
Değerin kalmaz hayatın nazarında
Sen üstüme estin hoyratça
Ben binlerce kez boynumu eğdim
Faydası olsa daha çok yakınırım...
Dalgaların yerinden oynatmaz şimdi
beni
Bir duvar olsam
Yalnız Nuh tufanından sakınırım
_/' İbrahim Halil MANTIOĞLU '\_