Ben boynumu eğdikçe, bitmeyen inadından,

Seneler boyu bıktım aşkın süslü masalı.

Namerdim bahsedersem, bir kez olsun adından.

Nice gemiler yaktım aşkın süslü masalı.

 

Âh çekip unutmadan yaptığın vurgunları,

Geride bırakırken sıradan oyunları,

Seni sevdiğim için en deli kurşunları,

Kafama tek tek sıktım aşkın süslü masalı.

 

Sayende yüreğimin kalmamışken inancı,

Dost dediklerim bile şimdi bana yabancı.

Çoğaldı her geçen gün hislerimdeki sancı.

Derdi peşime taktım aşkın süslü masalı.

 

Ruhuma zindan diye, yollayıp çileleri,

İçine hapsettirdin gam denen köleleri.

Hiddetimden şaşırıp, sarsılmaz kaleleri,

Kendi elimle yıktım aşkın süslü masalı.

 

Herkes hikayesini yaşatıyor özünde.

Seni okudum durdum kinler açmış yüzünde.

Az merhametli olmak çok büyüdü gözünde.

İnsan olmaktan çıktım aşkın süslü masalı.

 

Dolaştığın yerlerde yeşermeyince fidan,

Yeryüzünden kovuldu senden tüten her duman.

Biraz umutlanarak gece bittiği zaman,

Masmavi göğe baktım aşkın süslü masalı. 


_/' İbrahim Halil MANTIOĞLU '\_

( Aşkın Süslü Masalı başlıklı yazı İbrahim Halil MANTIOĞLU (TÖVBELİ) tarafından 15.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu