I - Hiçliğin Gölgesi (Dilmun'un Öncesinde)
zaman öncesi bir düşsün içinde
sessizliğin derinliği, toprağın çok ötesinde
sönük yıldızlar, yitik ruhlar gibi
ölüm, hiçliğin bizzat kendisinin içinde
II - Tanrıları Döven Çekiç
ay çöktü ufka doğru
tanrılar içinde insanlar unutuldu
bu sahipsiz mezar
tanrıları döven çekiç ile yontuldu
III - Unutuluşun Çağrısı
bir vardım, bin yok oldum
karışır toprağa onca kemik etinden ayrılıp
adın adıma çağrılır, dirim ölüme açar
cennet ve cehennem
diclenin altında sonsuz bir mezar
IV - Tanrılar Gibi ( Dilmun'un İlahi Vaadi )
"Burada ölüm yoktur, çürüyen yalnızca bedenindir!"
ey gökyüzünde taht kuran efendiler
hiçliğin ortasındaki tanrılar ülkesi artık sizindir
güneş taş duvarlara vurduğunda, o
ışıktan hızlıdır, ölümden erken
sen sorgularken cenneti, cehennemi
nice şehirler örüldü kumlardan
kendi etrafında bile dönemezken sen
V - Mezarsız Olanın Ağıtı (Dilmun'dan Sonra)
hüznün karanlığı çökerken üzerime
unutulmuş dualar yitip gider sessizce
bir zamanlar güneş gibi parlayan gözlerim
şimdi gölgelerde çırpınır nefessizce
adım gömülsün mü rüzgarın içine
yoksa taşlara mı kazınsın kanımla
ölüm dediğin, yerdeki bir çukur mu yalnızca
bu hiçlik denizinin ortasında
dönüşür mü hayat, ölüm gibi büyük bir anıtla
zannedersin gök delinmiş, ur yeryüzüne düşmüş
anladım ki bu mezar boş bir mühürmüş
mehmet gökhan damar