sıkışırdıg.. bizim sıraya..
mekdebe ğeldiği ğünner...,
aynı sırayı O’nunla
O’nunla yanyana
mü(f)ettiş her geldiğinde köye..
ne hülyalar gurardım
“-mü(f)etdiş gelse” deye
herkes bilir.. imrenir
yatalak dedesinin başından ayrılamadığını
herkeşler Aşadudu’ya acırdı..
dedesine bakalak geşdi ömrü-hayatı
Aşaduduuu ömrümün varı
üsdelik bi de kendibaşına halı dokurdu
ilk göz ağrım Aşadudu
bi(r) tek mü(f)ettiş geldiğinde
gelirdi Aşadudu mekdebe
o da kırk yılda bi(r)
yoktu hiş bi(r) şeyi..
ne çentesi, ne galemi, ne silgisi
benim tefterimi gordu öğüne..
elinde tükenmek üzere
iki uşlu boyamla
eli erdiği yere süs yapardı
bir lacivert, bir kırmızı
bi dee..
baş harflerimiz yanyana
başharflerimiz yan yana ne ğözel dururdu
Aşadudu ne hayallar gurdururdu
O’nun hiç okuma yazması olmadı..
emme neler yazardı gönlünce...
geleceğe dair, ne düşlere daldırırdı
parıl parıl ışıldayan gözleriyle..
ben okurdum..
ben yazardım..
O dalardı, ben dalardım
Aşaduduumm yavıklıımm
Aşadudum ilk göz a(ğ)rım
o çocuğudu,
ben çocuk..
çocuğuduk..
mutlu
emme çok mutluyduk..
gülüşü tomurcuk
gözleri boncuk
çocukluğumuzdan daa,
cennetten de kovulduk..
sebep oldu o garadut
tadını hatırlamayorum,
acımı atamıyorum
Aşadudum
garadutuumm
gara yazgılımm
garagözlümm yavıklıımm
bi(r) tefasında Çıkrıklıguyuda
beni bekler buldum Aşaduduyu
barabar dırmandık ovadan
halası eşşekli.. önde..
bizden yarım dölüm ilerde
bir yaz günü yayan
keseden.. köye
o ve ben, yan yana, baş başa
eli-elime değmedi valla
üş garadut uzattı..yaprağ içinde
sadece biri(si) ğara
ilk bulduğu erginidi haralda
Akbükden zıva topra(ğı) elemişler
belli ki Yıkıkdeğirmenden beri elinde
halasıynan beklemişler
ben Garaçalıdan gelesiye
Aşadudum
garadutum
"-sen burdan get agam" dedi Dereyurtda
“-bi ğörem oluu”
öldüm bittim, gafam basmadı valla
yurt edindim Derereyurdu,
mutluluk buydu.. çakıldım kaldım
kimbili(r) kaş sahat
"-analığım, bobam duyar"
en böyük gabahat
ardından bakamadım,
goyup gedemedim
bu O’nu son gördüğümdü..
Aşadudumu.. öğsüzümü
O öğsüz ben yetim
Aşadudumm… dünneler gözelim
kasabada ortaaokuldaydım
iki mektup aldım.. O’ndan
ilki 32 ye gatlanmış bi(r) tefter sayfası..
bir kibrit gutusunda
başga ellerin yazısı..
bir gınalı saç.. ve eğri büğrü..
".... beni isdeyollar, gene
beni gurbet ele yar etme"
ve bi(r) dudak izi..
hayal-mayal, belki uydurdum
ömrümce öptüm durdum
seni kimselere gıyaman..
gıyamadım.. Aşadudum
peynir çomacında ğelen ikincisinde
"ben ölüründe ona yar olman" diye
yazıyordu sadece, yazı kimbili kimin
ondan geldiği belli.. eskimiş yırtık..
gözyaşıynan ıslanık
oyusa.. hiş okuma yazması olmadı garibin
ne dargınlık, ne öyke gadere..
yakışmazdı, yılgınlık.. gözyaşı
dünneler ğözeli Aşaduduma
garadutuma, yavıklıma
o bahar nişannamışlar, başka bir gonşu köye
halası deyvidiğinde
"-eyi olu(r) i(n)şallah" dedim,
"- işallah, eyi olu"
yeter ki, ey(i) olsun.. Aşadudu
ellerin oldu ne çare,
içim gabil etmese de
"-eyi biri olsa” dedi halası,
“o köyde gız mı yoğudu"
zaten içim yanık..
sarılıp a(ğ)laşdık..
Allaha yalvardık..
bahtıyar olsundu
gözeler gözeli Aşadudu
se(v)mediği birine nişanlanmış.
ayına varmadan
bir başka köye gaşmış..
bilmen yalan,
bilmen essah..
"-ağası" dediler.. işdee
nikah-mikah
hakgetire
hiç düğün nasip olmadı,
bi(r) kepez bile
gadersiz garadutuma
Aşaduduma
geçinememiş o köyde de
her tefasında dönmüş bobaevine,
garnı burnunda..
yollanmış bi(r) gece
biri sırtında
öteki guca(ğı)nda
bobası yaşında birine
yazzık etdiler valla,
çoook çok yazık.. Aşaduduma
adın gadir olmuş ne fayda
gaderin gader olmayınşa
bu gadar talihsizlik de fazla
gadiler uğradı, talihsiz Aşaduduya
yazzık oldu..
ğözeller ğözeli Aşaduduma
gören.. tanıyan, duyan..
gara zevdasını
gara yazgısını bilen,
herkes bana can duşman
affetmedi
kimse beni,
ben kendimi
gitmedim
gidemedim köyüme bi daha
hasretin Aşaduduma
Garazevdalıyım Aşaduduma
o ğün, böğün hâlâ
hâlâ gedemedim köyüme
sormadan annadır ras(t)geldiklerim
annadır duru(r)
her biri bi(r) yerde
beş gocadan dört çocuklu
gözeler ğözeli Aşadudu
dovam Aşaduduma
yüzü ğülsün onunda
garadutuummm
Aşaduduumm
….
Ya Rabbim oda kulun,
yeter artık unutduğun
garadutuummm
Aşaduduumm