emme

Özlemin dudakları boyalımı,

hakiki mi,

boyalıysa boyası ne renk

dönüp bakmak mümkün mü

hay senin dayını,

dayının gızını

töbe töbe

 

bi de düşünüyon

“-ne deyon o(ğ)lum len sen

yarın bu adama “dayı” deycen

öyle ya

“gülü seven dikenine gatlanı”

biz de dayısına da,

dayısının ğızına da gatlancaz gari

çare yok

 

emme..  bi dakga

dur orda..dedim kendime

valla Allah bili ya… bu adam

bana kendi gızını gasmayı düşünüyo

ğızının hallarına da bakarsan

“yeme de yanında yat,

orasbı! dünden ırazı”

bi de dönüp kendime;

 

“-len o(ğ)lum, dur bi leenn

sen kendi-kendine gelin güvey oluyon

gübe girmeden turşu oluyon

daha hol[1] yok-yumurta yok dedikleyin

gapılarını çal bakalım bi ne deycekler

kaş para başlıg[2] isdecekler

 

garısızlıkdan ölürün,

ona dönüp bakarsam ne olayın,

değil bi üsdüne üsdelik para ha!

“kırtıklı guruş[3]” vermen valla

kendi hesabıma, geşmez gavır parasıynan

bi guruş verenin sülalesini …

değil bedafa da  vercekler geç dee 

üsdüne para verseler de

on gönlüm olsa da..

            onunu da

Özlemden başgasına ayırman asla

 

asıl can alıcı noktası ne biliyonuz mu

Özlem n’olacak abey

öte tarafdan

Özlemin kötü habarını almak var

ğız ayda yıl da bi köyü zeyarete gelse

bana enişde mi deycek

ya ben enişdeye ne deycen

düşüncesi bile

nutgumu garışdırıyo

alt-üsdediyo valla

len bunnar nerden neşet ediyo[4]

nerden zeynimi garıncalattırıyo yauu

 

bi yandan da bakınca

bu adamın, bu ğüne gadar,

ne halımızı, hatırımızı

sormuşluğu var

ne gapımızı çalmışlığı

daha ötüyon[5] yoldan geçiyokan

anam çağırdıydı da gelmediydi

“-bi hızmat var akraba

sonura işallah”

tabii o zaman gızı şe(hi)rde,

halası gildeydi

            yani Özlemlerdeydi”

 

“-len yoğusa bu .mına .odumun döyüsü

bizim gızı kendi oğluna filen düşünüyo olmasın

kelp olayın ırazı gelmen len

keser köpe(ği)n öğüne atarın

genede olmaz” deyon gafamca

emme bizim gız ne deyo bu hususda

gönlü var mı acaba

her şey ıldırım fızıynan gelip-geçiyo aklımdan

ulen o(ğ)lum dur


[1] fol: yumurtlaması için follukta tavuğun altına konulan yumurta

[2] başlık parası: oğlan tarafınca, kız tarafına verilen bedel

[3] kırtıklı kuruş: değeri en düşük para anlamında,

kırtık / kirtik / kertik : tırtık, girinti, çıkıntı, gedik,

[4] neşet etmek: bir sebepten, bir kaynaktan ortaya çıkmak, var olmak anlamında

[5] öteki gün: geçen gün, bir-kaç gün önce

( İlkgözağrım 18dayının Niyeti başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 26.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu