Fâ i lâ tün / Müf te i lün / Me fâ î lü / Fa‘ lün
Nâr-ı aşktan gönlüme bir küçük şûle düştü
Can evim kavruldu da bir tuhaf hâle düştü
Bir divânen oldu ya hep gülersin uzaktan
Cilvelerden pay diye umduğum, hîle düştü
Sille-i aşkın ile vurduğun son bu darbe
Gönlü vîran eyledi başka bir nâle düştü
Verdiğin her velvele gezdi her dem yanımda
Gör ki rûhumdan öte ayrı eşkâle düştü
Çâre olmaz derdime derdiğin goncalardan
Çünkü sevdâ bahçeme pörsümüş lâle düştü
Her bakış kalbimdeki sızlayan bir yarayken
Gözlerinden gönlüme kanlı bir jâle düştü
Aldığım tek bûseyi ikramından sayarken
İşte gördün her yöne küllü merhâle düştü
Hüznü bilmez rûhuma önce zinhar desemde
Gittiğin günden beri çokça meşgâle düştü
Bitti şen şakrak yolu, kaldı hüznün azâbı
Dertlerim Mecnûn ile aynı minvâle düştü
Leblerinden tattığı ince hazdan delirdi
Bak Celâl’in şimdi de râh-ı meçhûle düştü
Yazarın
Sonraki Yazısı