Eşit İşe Eşit Ücret mi Yoksa
Kamuoyunda “Eşit İşe Eşit Ücret” olarak bilinen, kamu görevlilerinin mali hakları ile ilgi düzenlemeyi kapsayan 666 sayılı ‘‘Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’’ 2 Kasım 2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi gazetede yayınlanmıştı. Kararnamenin adı “Eşit İşe Eşit Ücret” değil “Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi”dir
27 Haziran 1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname üzerinde yapılan düzenlemelerde Kamu personelinin emekliliklerine yansımamak kaydıyla bir iyileştirmeye gidilmiştir. Bir taraftan güzel de olmuştur. Maaşının yetersizliğinden şikâyetçi olan çalışana az da olsa bir katkıdır. Diğer taraftan çalışan kesimin arasındaki maaş farkı daha da açılmıştır. Kamu bünyesinde çalışan diğer personel gibi Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görevli, (Bürokrat ve yüksek kademedeki memurlar hariç) hizmetliden şefe, eğitim uzmanından eğitim denetmenine tüm personelin maaşlarında 14 Ocak 2012 den geçerli olmak üzere 109.90 liradan 241.00 liraya varan artışlar sağlanmıştır.
En zor şartlarda dahi büyük bir özveriyle çalışan, taşranın emekçisi, eğitimin yükünü omuzlamış öğretmen kadrosundaki personel ise bu düzenlemenin dışında bırakılmıştır. Bildiğim kadarıyla diğer kurumlarda da benzer eksiklikler var. Sebep her ne olursa olsun tüm kamu personeline yapılan iyileştirmenin, çocuklarımızı eğitsin öğretsin diye teslim ettiğimiz öğretmene yapılmaması öğretmen camiasında bir kırgınlığa sebep olmuştur. Adeta, varlığının yok sayılmasını içine sindirememiştir.
Dağa küsen tavşan dağı haberdar etmek için gerekeni yapıyor sanırım. Üç gün önce elime bir dilekçe örneği geçti. Dilekçe: T.C. Başbakanlık Makamına Ankara başlığını taşıyor. Türk Eğitim-Sen, bu dilekçeyi öğretmenler tarafından doldurularak başbakanlığa göndermeleri için hazırlamış. Dilekçede, yapılan yeni düzenlemede haksızlığa uğradıklarını gerekçeleriyle beraber belirterek şöyle bitiriyorlar:
‘‘……………………… Kamu personelinin ek ödeme oranlarında iyileştirme yoluna gidilirken ekonomik açıdan haksızlıklara yol açmayacak şekilde düzenlemeler yapılması hakkaniyetin ve sosyal devlet anlayışının bir gereğidir.
Bu bağlamda, öğretmenler olarak ek ödeme konusundaki mağduriyetimizin giderilmesi için; 666 Sayılı KHK eki cetvellerinde belirlenen öğretmenlere yapılan ek ödeme oranlarının artırılması hususunda gerekli çalışmaların yapılmasını saygılarımla arz ederim.’’
Öğretmenler günün kutlandığı şu günlerde ve ‘‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’’ sözünü hatırladığımızda, öğretmenim bu mücadelesinde haksız da sayılmaz.
Bu vesileyle başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ahrete intikal etmiş tüm öğretmelerimizi rahmetle anıyor, emekli olan öğretmenlerimizi saygıyla selamlıyor, görevde olanlarımızın geçmiş Öğretmenler Gününü tebrik ediyorum.
Osman Öcal