*****************Görmezse insan altın bir tasla sunulmuş ahvâlini
*****************Yalanlamış olur hem geçmişini hem istikbâlini


Bir şarkı tutturmuşum dilimde yalnızlık var
Mestâne kaldı mekân lerzân ezgiler kaçtı
Kırıldı yelkovanlar ferdâlara düştü nâr
Zamanı yedi akrep etrâfa zehir saçtı
Fırtınalı sevdâlar başıma işler açtı


Yansısam yıldızlarla güvercinler misâli
Kamera bozulmasa çalışsa kanıt için
Kutlu haberler salsam ilkbaharlar emsâli
Nehirler kurumasa yaşasa yanıt için
Nâmeyi yemese kurt ulaşsa umut için


Rengârenk bir mehtâba ışık versem ân gibi
Uslansa deli gönlüm kahkahalar atarken
Damarlarda dolaşsam efsûnlaşan kan gibi
Hicrânı yense seher karanlığı satarken
Kirpikler nûrla aksa yanılgılar yatarken


Gurur sancağı düşse müsvedde olsa beden
Haykırsa dudaklarım dinse bu zâlim hasret
Hıçkırık dolu kubbe fezâya uçsa birden
Ansızın gülüşünle rûhumu sarsa hayret
Ben seninim Dil-ârâ aşkım sana emânet



Dursun Tiftik

( Dil-ârâ / 7 başlıklı yazı DursunTİFTİK tarafından 12.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu