Zehri dindir
camda sâkim, şehri fettan sarmasın;
Gelmesin kor
mesnevimden, nehri nobran sarmasın.
Bâki kalsın
kor gazeller, handa canlar yakmasın;
Şûle ördür
bağda sık sık, dehri bühtan sarmasın.
Simsiyah
düşler kurup dağlatma hiç şeydâları;
Elde dizdir
şevkle güller, gönlü katran sarmasın.
Yığma sen
hasretle ey sâkim hüzün, yığdır neşe;
Vuslatın
coşsun bugün hep, bağrı hicran sarmasın.
Meykedenden
çıkmasın hikmet, süzülsün neylerin;
Nur segahlar
meşki örsün,cânı hüsran sarmasın.
İnleyen Pervâne
senden bekliyor kordan meyi;
Kahrı söndür
şevkle sâkim, köşkü şeytan sarmasın.
( fâ i lâ tün
/ fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lün / )
NOT: Değerli
Dostlarım,
Yukarıda “saki
“ olarak belirttiğim Mehmet Çağatay Ünlütürk’tür. ( MCU ) İstedim ki aramıza
tekrar katıldığı için kendisine küçük bir hediye vereyim. Kendisi bu hediyemi
kabul ederse çok sevinirim. Aramıza tekrar hoş geldin can kardeşim.
Hepinize candan
selam ve sevgilerimi sunuyorum değerli
dostlarım. Ömer Öner