Mutluluk biz insanoğluna Yüce Allah'ın bahşettiği nimetlerden biridir.

Mutluluk yaşamın bir parçasından yüzlere yansıyan (sevinç veya haz olma duygusudur.)bir duygudur. Bazen az bazen de çok yansır. Çevremizdekiler bizlerin hal ve hareketlerimizden mutlu veya mutsuz olduğumuzu anlarlar.

Mutluluk bir bakıma biz insanların elindedir.Bazen elimizde olmayan nedenlerden dolayı da mutsuz olduğumuz da olmuştur. Ama çoğunlukta önceden yapmayı planladığımız işlerin veya aktivitelerin mutluluğumuza etkisi çoktur. Onun için insanlar ileriye dönük hesaplarını gayet iyi makul ve sağlam bir biçimde yapmalıdırlar. Önceden eksik veya önemsenmeyen küçük hesapların, ileride ne denli olumsuzlukları yanında getireceği hepimizce bilinmelidir.

İnsanların aile ve çevre ilişkileri de çok önemlidir. Bazen bir mutluluk tablosu ile karşılaşırız, bazen de sevinç yerine acı ile  karşılaştığımız olmuştur. İşte bu gibi hallerde ortamın gerektirdiği toplumca tepki görmeyen bir davranış biçimi sergilemek olmalıdır.

İnsanlar mutluluklarını başkaları ile paylaşınca mutlulukları daha da artar. Acıları da ona keza azalır. İşte bu mutluluk tablosu insanların yüzlerinde belirti gösterir, mutlu veya mutsuz oldukları anlaşılır.

Bu konu bir kaç kelime ile anlatılamaz ve geçiştirilemez. Onun için bazı kimseler için mutluluk değişkenlik gösterir. Kimi televizyonda maç izler. Eşi de eğer aynı aktiviteyi beğeniyorsa işte mutluluk bu sanırım...Görüyoruz ki günümüz koşullarında, pay ve payda eşit olmayabiliyor. Yani yukarıda bahsettiğim konuda mutabakata genellikle varılmıyor. Ah ikisi de maç izleseler, maalesef izlemiyorlar. Birinin sevdiği diğerinin sevmediği oluyor.

Bayanlar alış verişi severler. Erkeklerde ödemede güçlük çekerler, işte bunu anlamak ve mutabakata varmak mutluluğun bir parçası değil mi?

Mutluluğa etken faktörlerden biride manevi yönden dinamik olmak gerek sanırım. Bir kimse ruhsal açıdan huzurlu olursa dışa yansıması da sanırım olumlu sonuç müspet olacaktır.

İnsanlar bir boşlukta kaldıkları sürece bir şeylerle meşgul olmaya başlarlar. Ama neyle ve nasıl olunmalı? İşte bu soru çok önemli cevabı iyi düşünülmeli ve iyi bir sonuca varılmalı. İşte bu soru nun cevabı, insanların yaşadığı toplum, aile ve arkadaş ortamı ile ilgilidir.

Günümüz koşullarında sanal alemin de etkisi çok büyüktür. İşte bu sanal aleme çok dikkat etmek gerekli olduğuna inanmalıyız.

Mutluluk birkaç tebessümden ibaret değildir. Anlık mutluluklar bir yıldız gibi gelip geçerler. Önemli olan devamlı aktif olanıdır.

İşte bunlarladan bir kaçını sıra ile şıklar halinde sizlere arz etmeye çalışayım.


.1.ilke.(1. şık:)

En güzel eş ..
En güzel iş
En güzel söz
En güzel ev
En güzel araba
Bundan başka varsa çaresi söyleyiniz.Biri eksik olunca mutluluk biraz gölgeleniyor..


Güzel konuşmakta insanı mutlu ediyor.Bu da insanların mutlu olmalarında önemli bir faktörlerden biridir.


2.ilke (2.şık:)


Ne denmişi?.
Dört kural koyulmuş.
Hepsi altın değerinde..
1 ses .2.söz..3 his ve 4 süstür..
Bunları sıra ile uygulamalıyız sorun kalmaz ..

Kısaca şöyle..Sesler söz olur sözler hissedilerek konuşulursa daha mantıklı ve düzgün olur. Daha sonra tüm bunlar süslenirse daha mükemmel olur.İşte buda bir mutluluğun bir parçasıdır.

Güzel konuşmayan biri bizleri mutsuz eder. Örneğin ben karşımdakine bir talebi veya bir öneriyi düzgün ve nazik şekilde anlatmamız ayrı, dağdan inmiş bir insan olarak paldır küldür anlatmamız ayrı.Onun için bu konu bir kaç kelime ile bitmez.

Son olarakta bir kaç altın kuraldan bahsedeyim..Bu da mutlu çiftlerin mutluluk formülüdür...

3.ilke:(3.şık:)

Sevgi...
Saygı..
Sadakat
Ve Hoşgörü'dür.

Bunları anlatmaya gerek duymuyorum hepimizin bildiği şeylerdir.

Bu konuyu bir sözle noktalamak istiyorum.

"Bir tebessüm tüm dünyayı dolaşır"

Selam ve saygılarımla...



M.Ali Ünsal.

ADANA /POZANTI
( Mutlulukta Üç Temel İlke başlıklı yazı M.Ali Ünsal tarafından 10.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu