.



Hiç farkında değiliz ama ömrümüzün azımsan(a)mayacak bir kısmı kuyruklarda geçiyor.

Banka kuyruğu, fatura kuyruğu vb.

Bankaya, hastaneye, postaneye, pastaneye (pardon pastane yok), giriyorsun sıra fişi alıyorsun.

Bekle bakalım.

Gözün, sıra numaralarını gösteren kırmızı rakamlarda.

Her "bip" sesinde sıranın biraz daha yaklaştığını biliyor, kuyruğun bir an önce bitmesi için sabırsızlanıyorsun.

Şimdiki kuyruklarda dijital sıra numaraları var, kuyruğun ne zaman sana gelebileceğini az çok tahmin edebiliyorsun hiç değilse.

x x x

Ya eski kuyruklar; hem de ne kuyruklar.

Kuyruğun babası o zamanlardaydı.

Şeker kuyruğu, yağ kuyruğu, çay kuyruğu, mazot kuyruğu, benzin kuyruğu, aklınıza ne gelirse onun kuyruğu.

Öyle saatlerce değil, günlerce süren kuyruklar.

Bir varil mazot alabilmek için 15 gün iptidai benzinliklerde yatarak sıra beklenildiğini hatırlar çoğumuz.

Kuyrukta sırayı bozmaya çalışanlara tepkiler olurdu:

KLASİK TEPKİ: "Sıraya geç kardeşim"

NEOKLASİK TEPKİ: "Şeker kardeşim sıraya geçiver"

REALİST TEPKİ: "Sıra var"

SURREALİST TEPKİ: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay`da, bak bir daha yapabiliyorlar mı?"

ROMANTİK TEPKİ: "Beyefendi galiba sırayı görmediniz?"

NATURALİST TEPKİ: "Sırana geç"

MODERN TEPKİ: "Efendim insanımız eğitimsiz. Hâlbuki Avrupa da......"

POST-MODERN: "Sırana geç lan ayı!"

UZLAŞIMCI: "Acelesi olmasa öne geçmezdi; üzmeyin garibi"

DEVRİMCİ: "Alt yapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek"

KADERCİ: "İki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür"

FELSEFECİ (septik-kuşkucu): "Ön ve arka kavramları görecelidir. O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi?

Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir"

x x x

Bazılarının kuyruk acısı da vardır ki, halen içinden çıkmamıştır.

Kimi kavga yapmış, dayak yemiştir; kiminin farkına bile varmadan cüzdanı çalınmıştır.

O kadar uzun süre kuyruklarda bekleyerek alınabilen mal, alınabilen hizmet herkesi mutlu etmiştir.

Şimdilerde hemen gidip marketten istediğin kadar alabildiğin çayın şekerin ne kıymeti harbiyesi var ki?

Oysa akşamdan kuyruğa girip ertesi günü ikindiye doğru alabildiğin bir kilo şekerle, bir paket çay (125 gr)’la demlediğin çayın içimindeki keyif başka olmaz mı? )

x x x

Gene de kuyruksuz günler dilerim.

Sevgiyle kalın.

Suat ZOBU




.
( Kuyruk başlıklı yazı Suat Zobu tarafından 4.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu