“Nasılsın?” dedi o sevgili. Utanmadan bir de. Gözlerine bakmadan yanıtladım: “Çok şükür ki gittiğin andan daha iyiyim.” diye.

Gide gide bir haller olmuş sana, bu ne kadar gitmektir benden

Ne kadar terk etmektir, Allah aşkına döndüm şaşkına

İnsan bir kere gider ve tam gider adam gibi gider

Bu bir git şiiridir, git şarkısıdır, yit türküsüdür

Git de nasıl gidersen gittir dileğim

Emreder gibi git, ömrümden bit,  beni yalnızlığa it

Al her şeyini; sazını sözünü, kaşını gözünü, özünü…

Ömrün git olmuş; sağın solun, önün ardın.

Aklın fikrin bir git tutturmuş

Dudağındaki şarkın, tabağındaki aşın

Kirpiğin kaşın, aşkın meşkin gite bulanmış

Öyleyse git.

Ardına bakmadan,  ömrünü sorgulamadan

Ah etmeden,  kafanı duvara vurmadan

Söylenmeden git, veda etmeden git

Sen gittin diyelim benden sevgili

Ben de gitmiş sayılır mıyım kendimden?

Benden öyle uzaklara git ki

İnanayım bir daha dönmeyeceğine

Kanayım bir daha gelmeyeceğine

Yakar gibi ne varsa mazinde, yıkar gibi ardını, siler gibi kaydını

Koşa koşa git, uça uça git, kaçar gibi git

Mutlu ol’lara git, huzur bul’lara

Ben kalırım çilelerde, hüzünlerde otururum

Gözyaşlarında yıkanırım, hasretlerde kurulanırım

Sen iyi saatlere, sıhhatler olsun’a git

Sen güllere git güle güle, ben ağlaya ağlaya dikenlere giderim

Sen güllere git güle güle, ben kanaya kanaya dikenlere giderim

Al da git kendini

Belanı kadanı, tadını tuzunu, huyunu suyunu

Hiçbir izin kalmasın bende

Pılını pırtını, kaydını kuydunu al da git

Gittiğin yer coğrafyamda olmasın sakın

Yoka git, hem yaka yaka beni git

Bir kâğıt nasıl tutuşturulursa öylesine

Çok uzağa git, en uzağa, ta ötelere

Bana kal deme sakın giderken, kal geldi artık gitmenden

Sana bir gitler olmuş havandan geçilmiyor

Sen gittiğin kadar küçüksün unutma ben kaldığım kadar büyüğüm

Senin gidişine hastayım, benim duruşuma…

Bırak da böyle kalayım, kendimi çekip alayım senden

Git benden,  yalnızlığa it beni, yok bileyim seni

Hüzne kat beni, mutlu bileyim tek seni

Bir kâğıt gibi yırt beni, bir kâğıt gibi yak beni

Git benden lütfen hemen çek al aşkını yüreğimden

Sen fazla bu yüreğe sen ağır bu cana

Bağır bana çağır bana, tavır al bana sağır olma tek, git benden

Yara bende dert bende, merhem sende şifa sende, git benden

Sana cennetin yolları bana cehennemin git işte

Elin işte, gözün oynaşta bu aşkta

Yüreğin aşkta, sözün meşkte;  git işte, git bu aşkta

“Nasılsın?” dedi o sevgili. Utanmadan bir de. Gözlerine bakmadan yanıtladım: “Gittir git” diye.

( Bir “Git” Hikâyesi başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 19.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu