Teoman'ın dedesi yaşlı sevimli, birazda huysuz biriydi.
Son zamanlarda içine kapanık olmuştu,odasından sadece yemek saatleri çıkıyor ve yemeğini yer yemez odasına çıkıyordu.
Bu durum Teoman'ın dikkatini çekmiş fakat ne yapacağını bilemiyordu.
Sokağa çıkıp oyun arkadaşlarıyla oynamak dahi istemiyordu, çünkü aklı dedesindeydi...

Teoman bir ses duydu, gelen çok yakın arkadaşı Umur avazı çıktığı kadar bağırıyordu Teoman'a...
Teoman biraz yerinden kıpırdadıktan sonra ayağa kalkarak camdan dışarıya baktı arkadaşı umuru gördü,

Teoman koşarak umurun yanına gittiğinde umur Teoman'ın üzgün halini fark etmişti.

--Neyin var Teoman diye sordu?
Teoman olan biteni anlatmıştı Umur'a bu esnada diğer arkadaşları da gelmişlerdi.
Umur ve Teomanın yanına oturmuş hep beraber bir çare düşünmeye başladılar 
Rızanur bağırarak ayağa fırladı buldum diye bağırmaya başladı.
Teoman ve Umur merakla sordular,anlatır mısın bize de?
Rızanur Tabi ki anlatırım dedi.

--Tahtadan ev yapacağız yani ağaç ev ve dedenden yardım isteyeceğiz, çocuklar sevinçle birbirlerine sarıldılar.

Ve yukarıya eve doğru yöneldiler, dedenin odasına çıktıklarında Vahit dede çocukları karşısında görünce gülümsedi birazda merak etmişti...
Teoman ''dedeciğim ağaç ev yapmamıza yardımcı olur musun?
Biz ağaçtan ev yapmak istiyoruz.''
Vahit dede ise ben ağaç ev yapmaktan anlamam sizde yapmayın,başka oyun yok mu?
Umur heyecanla söze atılarak dedeciğim lütfen ağaç ev yapmamıza yardımcı olunuz. Hem testere, keser, çiviler kullanacağız yaralana biliriz...
Rızanur ise mahzun bir halde vahit dedenin gözlerine bakar ve Vahit dede dayanamayıp ağaç ev yapmalarına yardımcı olacağını söyler çocuklara.
Çocuklar sevinçten ne yapacaklarını bilemezler...

Anne Selma hanımın sesiyle irkilir çocuklar çocuklar haydi aşağıya gelin kurabiye ve limonata hazırladım size.

Çocuklar merdivenlerden koşar adımlarla hep beraberce inerler. Masada ki kurabiye ve meyve suyunu bir güzelce yedikten sonra sokağa çıkmaya karar verirler.Anne Selma hanımın iznini de aldıktan sonra.

Rızanur derki nereye yapacağız ağaç evi arkadaşlar?
Umur göl kıyısındaki büyük çınar ağacına ne dersiniz arkadaşlar?
Hep beraber sevinçle bağırırlar evet diyerek ve çınar ağacının yanına gidip keşife koyulurlar.
Çınar ağacıda yaşlıymış tıpkı deden gibi der umur Teoman'a.

Rızanur şöyle der ''Deden ve çınar ağacı bizimle gençleşecek hayat bulacaklar yaşasın!''
Ağacın dallarını inceledikten sonra, getirecekleri malzemelerin listesini yaparlar.
Teoman her zamanki gibi küçük bir defter ve kalem taşırdı yanında.Çünkü resim yapmayı çok sever bilhassa kuşların resimlerini çizer,bazen kuşçu Teoman diye takılırdı arkadaşları ona.
Getirecekleri malzeme listesini hep beraberce yaptılar.
Çivileri umur üstlendi,keser ve testereyi rızanur tahtaları ise Teoman üstlenmiştir.
Akşam saati olduğu için çocuklar anlaşarak evlerine giderler.

Teoman dedesinin yanına çıkar ve odasının kapısını usulca vurduktan sonra içeri girer ve dedeciğinin yanağına sevgi dolu bir öpücük kondurduktan sonra ''dedeciğim yarın göl kıyısındaki çınar ağacının kalın dallarına ağaç evini yapacağız,malzeme listesini de hazırladık,yarın seninle beraber gidelim''der.

Vahit dede biraz karasız haliyle ''tamam gideriz'' der.Teoman koşar adımlarla dedeciğim kahvaltımızı yapar yapmaz gideriz değil mi?
Dede vahit bey ise Teoman'ın heyecanını kırmamak için ''peki Teoman gideriz'' der.
Teoman ve vahit dedesi kahvaltıyı yapıp evden çıkarlar,evin garajına doğru yürürler el arabasına tahta ağaçları da koyup gölün yolunu tutarlar.

Uzaktan el sallayan arkadaşlarına Teoman da el sallar büyük bir zaferle çünkü dedesi de yanındadır.
Kız arkadaşları da oraya gelmişlerdi Zehra, Nilda, Rojda, Elif, Gülçin, Umur, Rızanur'da oradaydı Teoman çok mutluydu çünkü arkadaşları onu yalnız bırakmamıştı.

Dede Vahit bey ise ağacı şöyle bir gözden geçirip,baya yaşlı bir ağaçtır bu ağaç çocuklar benim çocukluğumdan beri var bu yaşlı çınar ağacı o da benim gibi ölmek üzere der kısık hüzünlü sesiyle.

Çocuklar hep beraber dedenin etrafını sarıp sımsıkıca sarılırlar,tıpkı bir sarmaşık gibi.
Dede ise sevgiyle torununun ve diğer çocukların başını sevgiyle okşar.
--Haydi çocuklar işe koyulalım da şu ağaç evi bitirelim der.
Elif tahta merdiveni getirmiştir,diğer kız arkadaşlarının yardımlarıyla ve malzemeleri bir araya getirip,merdiveni çınar ağacına dayarlar.
Vahit dede önden çıkar,Teoman ,rızanur ve umur da çıkarlar.
Kız arkadaşlarının verdiği çivi ve tahtaları alıp dede vahit beye uzatırlar.Dede vahit beyin yanakları al al ,olmuş gözlerine yaşama sevinci gelmiştir.

Çocuklar ise dedenin mutlu olmasına vesile oldukları için mutluluklarını gizleyemiyor,hep beraberce türkü söylemeye başlamışlardı.
Çam ağacı da eşlik eder gibiydi,sallanan dallarıyla. Çocuklar ve dede vahit beye mutluluk salgılıyordu sanki yaşlı çınar ağacı, tüm yeşilliği ile...

Çocuklar işlerini yavaş yapıyorlardı, hatta hiç iş yapmıyor bütün işi Vahit dede yapsın oyalansın diye.
Vahit dede ise farkında olmadan şu türküyü söylüyordu...

Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı
Of gençliğim eyvah...

Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı kimimiz evli
Of gençliğim eyvah...

Çocuklarda büyük coşkuyla Vahit dedeye eşlik ettiler ve dedesini çok mutlu gören Teoman ise arkadaşlarına teşekkür etti... 

Emine Öztürk 
( Çınar Ağacı Ve Vahit Dede başlıklı yazı EMİ ÖZTÜRK tarafından 21.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.