Bir derin şubat soluklanır ruhumda
Gülüşler sarkıtlanır , gül/fem tufan kopacak
Bir günahtan dar ağacı...yağmala şimdi yalnızlığı
Yanıyor kibre susamış yürekler/ kirlenmiş dudak kenarları ateş
Sığmıyor kalıplarına/ insansızlaşıyor..
Ruhum teslim olurken
İcazete dair ayet teslimiyetiydi tek tecellisi
Kumul düşünceler gömerdi kısmi hayallerin rezil yanını
Işık saçan kainat gülümserdi gül yüzüne şiraza..
İşgal edilse yer küre
Bir tek bendeliğime ben sefil kalırım
Bir yumruk kadar ufalan gökyüzümde
Nifaklı bir kuş sürüsü uçuşa kalır
Çöl olur sol yanıma saçlarının vahası
Gözlerimin ürkek haresiyle boğuşan hayalinin istilası şiraze
Saatlerin kadranına zerk edilen
Zamanın hırsızlığı
Alışılmış avareliklerle çöker göz çukuruma ihanet
Muştu yükledim sana olan umutlarıma
Gümüş renkli kanatlı ankanın kanadına
Ayrılık ,
B/aşka ışıklı yolların tozlu basamaklarında
Ayrışmaktı ölüme şiraze
Her ölüm
Senden ayrı olmaktan beter olmaktı şiraze..
Bir kurşunun barutlu nefesinde
Yokluğu keşfettim
Minik bir bebeğin ağlamasında öğrendim özgürcülük oynamayı
Mavi elli sensiz geceler yoklardı
dudağımda dua olan adını
Çözemediğim bir lisanda ezberletilirken aşkının lisanını..
İpeğin en acıtan tarafından sordum
tenini şiraze
Özlemini sor,
Dev bir çiçeğin yas biriktirdiği saksıya
Küflü kentimin geçitlerinden
Yeniden yeniden yaktığım isyan barikatlarını, şiraze...
---şiirime yorumuyla anlam katan Ahmet Ormancı hocama kıyısız teşekkürler
Nurettin Önder