“ Yapılan bir anket sonucunda halkımızın % 62 si ‘mutluyum’ demiş !
Mutluyum diyen evli kadınlar çoğunlukta “ --- (basından)
--------
Mutlulık göreceli (izafi) bir kavramdır.
Kişilere ve algılamalara göre farklılıklar gösterir.
Birine mutluluk veren bir olay,olgu ve süreç bir başkasını mutlu etmeyebilir .
Mutlumusunuz ? sorusu sorularak yapılan bir anketin de doğru sonuçlar vereceği kuşkuludur, çıkan sonuçlar da gerçeği yansıtmaz sanırım.
-Mutlu musunuz ?
-Evet mutluyum
-Ailede kaç kişi var?
-Eşim, ben ve 4 de çocuk.. toplam 6 kişi
-Aylık geliriniz ne kadar
-Asgari ücret kadar, yani brüt 774 TL. ( açlık sınırı rakamı)
-Ailevi, ekonomik, sağlık ve başka sorunlarınz var mı ?
(Ailenin bu soruya verdiği şikâyet niteliğindeki olumsuz yanıtları, buraya sığmayacak kadar çok , baştan sona mutsuzluk içinde bir yaşam)
Son bir soru;
-Mutlu musunuz?
- Ha nerdeeee ! kim yitirmiş ki biz bulacağız mutluluğu bey .
-hani, mutluyum demiştin ya?
- Öylesine deyiverdim işte, el âlemin içinde mutsuzum mu diyecektim bir de, rezil olurdum valla …
Toplumun mutluluk durumunu öğrenmek için bin zahmetlerle anketler yapmaya gerek var mı bilmem ama,
Şöyle bir çevremize, yolda, caddede yürüyenlere, iş yerinde çalışanlara, okula gidenlere, çarşı-pazar gezenlere, hastana, hapisane ve polis karakollarında bekleyenlere, adalet sarayı koridorlarına, statyumlara, ekmek kuyruklarına, toplu taşıma araçlarındaki yolcuların yüzlerin, davranış ve mimiklerine bir kere bakmak, bin anket sonucundan daha net ve daha gerçekçi sonuçlar vermeye yeter de artar bile .
Ve bu tür anketlerde çok insanımızın başlangıçta doğruyu söylemediği görülür .
Gerçek, anketin son sorusuna verilen yanıtta ortaya çıkar ; (yalanlar yanıltmasın bizi)
Sonuç:
“MUTSUZUM” !.
Keşke yanılan ben olsaydım….
.* muzaffer yıldırım