Güneş son ışık demetlerini yeryüzünden alıp ardında karanlığı bırakalı  dört - beş saat olmuş ,  evin küçük ve tek kızı Asuman için bu buruk  geçen gün yine bitmişti .
Evin uzun koridorundan yavaşça ve yüzünde ki her an ağlayabilirmiş  gibi ifadesiyle odasının kapısını araladı ve içeri girdi . Çalışma masasının önüne geldi ve çekmecenin en dibinden özenle çıkardı günlüğünü . Bu gece de yatmadan önce işleyecekti düşüncelerini defterine . Yazmaya başladı günlüğünü...
''Sevgili günlüğüm ,
Benim en yakın ikinci can dostum . Bugün gözlerimi  açtığımda penceremi delip geçen güneş odamı aydınlatmaya başlamıştı .Odanın cama yakın sol tarafında küçük bir gök kuşağı oluşmuştu . Karşımda birden birbiriyle cilveleşen renklerin harikuladeliğini gördüğüm ilk an yüzümde şaşkınlık ifadesi belirdi ama  o şaşkınlık ifadesinin yerini hemen sonra mutluluk ifadesi aldı . O kadar güzeldi ki sanki o renklerin içinde kaybolmuş her tarafıma yeşiller , sarılar , kırmızılar , maviler bulaşmış gibiydi ama bu mutluluk ateşi battaniyemi kaldırıpta ayaklarımı görünce hızla küllendi ve söndü .Yerini kızgınlık aldı .
 Tam o sırada annemin sesini duydum .Benim her sabah  bu kızgınlığımı ve mutsuzluğumu azaltan o sestir . O olmasa bu doğan güneş hiç doğmazdı belkide benim için , üstüme çöken kara bulutlar bir çığ  , hatta adeta bir kara delik gibi yutardı beni . Kahvaltıyı çabucak yaptım . Ardından Nihal yani can dostum  geldi . Berber -daha doğrusu o benim tekerlekli sandalyemi iterek - işkence gibi kaldırım yollarından gittik sarsıla sarsıla .Hatta bazen gidecek yol yoktu çünkü çünkü kaldırımda arabalar vardı . Bir an düşündüm bu kaldırım benim tekerlekli arabam için mi yoksa onların mı burası diye ? Neyse ... Midem kaktı ama nede olsa katlanmak kaderde vardı . Bir de Nihal 'le gidince yola katlanmak biraz daha kolay biliyorsun .Okula giderken Nihal benim merdivenlerden çıkmama yardım ederek içeri getirdi . Sınıfa girdiğim and bana bakarak fısıldaşmalar başladı . Ne düşündüklerini biliyordum bugün nede olsa '' beden eğitimi '' dersi vardı . Yine derse pek katılamayacaktım. Aslında bana kötü davranmıyorlar . Ama yine de onlarla farklarımdan dolayı istemesemde aramızda bir buz dağı var . Onlarla ip atlayamıyorum , koşamıyorum ama yine de öğretmenimizin ilgisiyle basketbol oynuyorum . Biliyor musun üçüncü dostum artık basketbol gibi ... Günün geri kalanın da her zaman ki gibi evdeydim . Gerçi annem  '' dolaşalım '' , dedi ama ben istemedim . Neyse her şeye rağmen benim dirençli olmamı sağlayan iki şey var ;  bunlardan ilki Nihal ve ailemin sevgisi ikincisi ise doğuştan yürüme engelli olmama rağmen iyileşebilme ihtimalim . Bugünlük sana veda ediyorum . 
Işıkla kal .  ''
Bu son kelimeyle birlikte göz kapaklarının artık uykuya direnemediğini hissetti . Pijamalarını da önceden giydiği için hemen yatağına yattı . Rüyalar aleminin huzuruna daldı . 

NOT :  DEĞERLİ OKURLAR , BEN BU YAZIYI ENGELLİ OLAN KARDEŞLERİMİZİN ÇEKTİĞİ SIKINTILARI BİR NEBZEDE OLSA DİLE GETİRMEK İÇİN YAZDIM . EĞER BEĞENDİYSENİZ 2. KISMINI DA YAYINLAMAK İSTERİM , PEK GÜZEL OLMASA DA BU BÖLÜM DEĞERLENDİRİRKEN BU YAZIMI SADECE ONLARI ANLATMAK İÇİN YAZDIM . LÜTFEN DÜŞÜNCELERİNİZİ PAYLAŞIN SİZCE DEVAMI GELSİN Mİ ?
( Umudun Son Işıkları başlıklı yazı şair peri tarafından 20.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.