Online Üye
Online Ziyaretçi
Bir hecenin telafuzuna sığındı yüreğim,
Yalın ayak dolanır köşe başlarını,
Kaldırım taşlarının kardeşliğinde,
Yıkar ruhumun küheylanı gururun duvarını,
Dört tarafımda enkaz..!
Toz ve terk dolu bir ayrılığı nefeslerim,
Kesilir nefesim,
Bu acı, bu tat, bu suskun kabulleniş, böler ruhumu,
En inceldiği değil en güvendiğim yerden kopar bağım,
Ağacımın en kutsal dalı,
Devrilir bir nisan akşamında,
Yağmurlar alır evimi barkımı,
Dolanırken köşe başlarında kalemim,
Tükenir tükenmez dediklerim,
Koymadan bu aşkın sonuna üç nokta…
Sırra kadem basar kelamlar,
Ruhum ruhunla buluştuğunda,
Kalkar sağ yanımdan bir vapur hırpalar varlığımı,
Çalınan senfoni terkin habercisi,
Şu siren sesleri bağlar elimi kolumu,
Kalmaz gücü yüreğimin geçemez adının olduğu mısradan,
Her ne kadar caydım desem de sözümden,
Cayamam yüreğimden,
Sol yanımdan sallanır bir mendil,
Kuşlar kırarken göklerde kanatlarını,
Bir hükümdarlık kurulur senden sonrama senli cümlelerle,
Bir ah’ın koynunda kopar eyvah,
Ağacım olur darağacı,
Yıllarca suladığımız fidan yol vermez,
Kaldırdığımda hak namına kalemimi göklere
Ve öptüğünde masum bir kağıdı en duru hislerle,
Dökülür adının ahı..dayanamam…
Ve sığınır yüreğim bir hecenin himayesine,
Sensiz kaldığım demler oyalar ömrümü,
Senden sonra bilmem kim çözer bu kördüğümü,
Dolandıkça dolanır ellerim ellerine,
Ellerim ellerinde gözlerim gözlerinde demler çıka gelir
bahçe kapısından,
Davete gerek yok mekan senin,
Söze ne hacet bu can senin,
Eğme boynunu düşürme çehreni,
Yüreğimde 40 oda 40 da senin…!
17.06.2013