Hikaye / Anı Hikayeler

Eklenme Tarihi : 3.11.2013
Okunma Sayısı : 1064
Yorum Sayısı : 0
HAYALLERDEN GERÇEĞE AZMİMİN ZAFERİ 8 - Bölüm

Saygıdeğer gönül dostlarım. Eşim oldukça saygılı bir insandır. Evimden izinsiz dışarı çıkmazdı. Gideceği yeri de önceden bildirirdi. Babam ağabeyin hasta hastanede yatıyormuş git ziyaret et deyince. Eşim çok sevdiği bir gözü ağma, mağdur arkadaşıyla birlikte ziyaret dönüşü yanıma gelirken kaygan bir yerde arkadaşını koruyayım derken kendi ayağı kayar ve bacağı kırılır.

Bende pazar yerindeydim. Bir arkadaş koşarak geldi eşinin bacağı kırık acele Eğirdir'e götür diye. İnanın şok oldum ama durum acildi. Aracım yanıma yakındı birden toparlanıp doğru eşimin yanına gittim. Arkadaşı Gülperi ağlıyordu benim yüzümden oldu diye. Eşimde ona moral için acısını içine gömüyordu. Ben eşimi kucaklayıp araca korken kemik kırıklarının sesini duyuyordum. Gülperi bacım: Siz hastaneye gidin çocuklara bakarım dedi.

Eski arabamla yarım saatlik yolu on beş dakikada nasıl aldım bende şaşırdım. Acil servise vardım doktor muayene etti bana iki yerinden bacağı kırılmış dedi. Önce geçici alçıya aldılar ameliyat daha sonra oluyormuş. Eşim en çok hacıya gidemeyeceğim diye üzülüyordu. Doktorlarda izin vermiyordu.
Eşime devamlı moral aşılıyorum: Seni sırtımda taşırım yine götürürüm dedim.

Geçmiş olsun ziyaretine gelenlerle hanem dolup taşıyordu. Kızım biraz yetişkin olunca annesinin görevini üstlenmişti, kardeşi de yardım ediyordu.
Ben fırsat buldukça büromda sanat çalışmamı devam ettiriyordum. Üniversite öğrencilerinden ziyaretime gelenler oluyordu. Kameraya çekerken sorular yöneltip tez hazırlıyorlardı. Isparta da ki bir çok radyoda canlı program yaptım. 
Dinleyicilerin isteğine göre şiirler yazıp okudukça hayranlarım artıyordu.

Isparta da ilk özel televizyonun kurulmasın da desteklerim oldu. Bölge bayisi olduğum filmlerin seyircilere izletilmesi için noterden yetkiler verdim. Daha sonrada canlı teselli programları yaptım. Radyoda program yaparken göremeyen izleyiciler beni canlı yayında görerek istekte bulunuyorlardı.
Zeki Çelik yayınlarını kurarken açılış öncesi Isparta otelinin önünde ki dört yol kavşağının üzerine boydan boya astığım bez den yapılan duyurum görenlerin çok dikkatini çekmişti. Bedel ödeyince yaklaşık iki ay süre de asılı kalmıştı.

Ne yazdığını merak edenler için içeriğini açıklıyorum. Türkiye de ilk defa kitap kiralama sistemi Zeki Çelik yayımların da. Bir dörtlükle neler yaptığımı özetliyorum. Kadınların sorunlarını, Erkeklerin yorumlarını, İyi kötü durumlarını, Hiç durmadan yazıyorum. diyordum, adres telefonumu da bildiriyordum. Sanatımın ilk yıllarında beni caydırmak isteyenler azmime şaşırıyorlardı. 

Zamanım elverdikçe kitap okumaya da devam ediyordum. Okuduğum şair ve yazarların hayat hikayelerinde nasıl sıkıntı yaşadıklarını hissediyordum. Yüzde seksen şairin yokluk içinde boğuşması, yüzde yirmisinin tesadüflerle ayakta kalıp toplumla buluşması bilinen bir gerçekti. Ben prensip olarak bu yüzdeler içine girmemeyi tercih ettim. Benim okuyucu hayranım hatam varsa eleştirsin, isteği varsa bildirsin, eserimi beğenirse taktirle alkışlasın dedim.

Yayımlamış olduğum kitapların iki bin beş yüzünü Türkiye deki halk kütüphanelerine dağıtılmak üzere Kültür Bakanlığına, Beş yüzünü de Türk dünyasına, Müslüman devletlere gönderilmesi için hibe ettim. Ayrıca radyo ve yöresel televizyonunda yapılan yarışmalarda ödül olarak sunulmasını istedim. Bazı hayır kurumlarına, açılan kermeslere katkı için veriyordum.
Üniversite radyosunda da programlara katılmıştım. 

Her konuda şiirlerim halkımla buluştuğunu hissediyordum. Bir gün çarşıda dolaşırken okul öğrencisi genç yolumu kesti. Zeki Çelik sen misin amca dedi : Bende evet dedim. Öğrenci: Ya amca bunca güzel şiirleri nasıl yazıyorsun inan şaşırıyorum ve beğeniyorum dedi. Bende öğrenciye teşekkür ettim, inşallah devamı gelecek dedim. Basından umduğum ilgiyi görememiştim.

Haç seminerleri devam ediyordu. Hayallerimin azmimle gerçekleşmesinin sevinci içindeydim. Eşime gerekli bilgileri aktarıyordum. Nihayet beklenen gün yaklaşmıştı şair arkadaşım hacla ilgili program hazırlıyordu. Isparta valilik önünde otobüsler yerini alınca hacca gidecekler ve uğurlayanlar geldi. Ben önceden eşimi otobüse bindirdim aile yakınlarımda yanına oturdu.

Şair oluşum müftünün dikkatini çekmişti ve beni dua programına dahil etti. Kırk yaşında oluşum beyaz elbise içinde sahnede oluşum dikkat çekiyordu. Hocalar gerekli duayı tamamladıktan sonra iltifatlı sözlerle bana mikrofonu sundular. Rabbıma söz verdiğim gibi hac şiirleri kitabı hazırlığına başladım.
Binlerce dinleyicinin, izleyicinin karşısında insan elbette heyecanlanıyor.

Kendimi hac yoluna çok iyi hazırlamıştım. Tanıdıklarımla helalleşip alacak verecek meselelerini çözdüm. Çocukları emin ellere emanet edip gerekli maddi desteği sağladım. Beş ay oruç tutarak, Kuranı kerimi de hatmettim. Bana sunulan iltifatlı söz aynen şöyleydi: Aramızda hacca giden genç şair var ondan bir veda şiiri dinleyelim daha sonrada gidecekler otobüse binsinler.

Binlerce kişinin dikkati üzerimde toplanmıştı. Hangi konuda şiir okuyacak diye merak ediyorlardı. İnsanoğlu şiirimin iki dörtlüğü ile giriş yaparak ardın dan Muhammedim şiirini okudum. İzninizle paylaşıyorum: Her daimi oku kuran, Ondan çoktur mutlu olan, Dünya sahte her şey yalan, Uyan gayri insanoğlu. Söylemekle bitmez sözler, Haram görmemeli gözler, Bir gün dövülecek dizler, Uyan gayri insanoğlu. Deyince etkilenenler alkışlıyordu.

MUHAMMEDİM: Sen Allah'ın Resulüsün, Müminin solmaz gülüsün, Hak yolunda gönüllüsün, İnanırım Muhammedim. Mekke, Medine mekanın, Işığısın sen kuranın, Yanındasın okuyanın, Güvenirim Muhammedim. Günahı çok biz kulların, Esiriz para pulların, Cennete gider yolların, Şefaat et Muhammedim.
Her huyunu örnek aldık, Uzaklardan sevdalandık, Çok özledik hasret kaldık, Seviyoruz Muhammedim. Zeki aldı biletleri, Değiştirdik niyetleri, İndik kuran hatimleri, Geliyoruz Muhammedim. Diye tekrar nakarat yaparak, ilaveten cümleten Allah'a ısmarladık hakkınızı helal edin diyerek vedalaştım.

NOT: GERÇEK HİKAYEMİN DEVAMINI 9- Bölümden okursunuz.
( Hayallerden Gerçeğe Azmimin Zaferi 8 - Bölüm başlıklı yazı Ispartalı tarafından 3.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.