Bilmez miyim;
Battı mı dikeni gülün,
Gözlerimden yaş
süzülür.
Ne içimdeki hüzün
Ne de efkârı
Geçen günün,
Akar durur güldür
güldür.
Kar etmez
Tek bir kelamım
Ne de isyanım;
Söz geçmez gönle
Sultanı olsam da
İçimdeki dipsiz
dünyanın…
Zaman zaman
Bir çocuk masumiyeti
Hükmeder kalbime,
Sanki hiç büyümemişçesine.
An gelir;
Aklımı başıma devşirir,
Yaşım çoktan
Kemale ermişçesine.
Elimde olsa;
Ayrılmam dizinin
dibinden
Annemin
Ve onun sıcaklığında
Sonsuza değin…
Kah çocuk
Kırılgan ve sokulgan;
Kah yaşımı yaşarım
Tüm dünyanın derdi
sırtımdayken.
Kendimle tüm kavgam,
Benzememek ahvale,
Büyümek ve yaşlanmak
İçimdeki masumiyetle.
İçim rahat,
Vicdanımla baş başa
Ne zaman koysam
Başımı yastığa.
Belki de yenildim ama
Asla da kaybetmedim
kendimi
İnsanlık denen bu uzun
yolda.
Sözüm var Yaradan’a;
Her ne kadar mutsuz
olsam da:
Ne bir isyan zikrederim
dilimde,
Yakarışım sadece,
Kaybolmak O’nun
hidayetinde.