''Bulutlara mendil satıyor çocuklar, görüyor musun?
Sorma boşuna; ekmek parası derler
Belki biraz da salça......
Toparlayamazsın kalbi
Çaresizliğin kumbarası olmaz sevgili
Kazanmak zorunda bırakılıyorsan şayet,
biriktiremezsin asla
''Al avuçlarımı
Bir kadeh doldur yağmurlardan
Ve öyle sev beni
Sırılsıklam
Gideceksen bile şayet bir gün
Gök kuşağını bekle
Ki aç kalmasın çocuklar...''
Demiştim sana hatırlıyorsan
Bir süre kendinle bile konuşmamıştın
Sahi sen;
Hangi ara beni terk edecek kadar büyüdün ?
Ne çabuk geçti değil mi zaman?
Pencerelerimin camları buzlu şimdi
Kış süsü verdim sensizliğe
Ve ''zile basıp kaçmak serbesttir'' yazdım
Yüzüme çarptığın kapının üzerine
Sahiden döner misin bir gün?