“Yav he he!” Basit, sinir edici, gıcık verici, rezil edici, alaycı,
satıcı bir sakız söz! Dile yapışır kalır günlerce. Söylersiniz her yerde hece
hece. Bir boş vermişlik lafı, takmazlık hali, görüp de görmezlik, duyup da
duymazlık vaziyeti! İnandırıcılığını ve samimiyetini yitirmiş olana karşı
söylenen ergen lafı.
Yeter anlamındadır bilene,
haddini bil, lafı kısa kes, bunlara karnımız tok artık demektir “Yav he he!” Bu ülkeyi seviyoruz deyip soyup soğana
deriz. Bu ülkeyi seviyoruz deyip satana deriz. Bu ülkeyi seviyorum deyip kurşun sıkana deriz. Halkı uyutana, nutuktan gayri iş
yapmayana, bol keseden atana, ekran
gediklisine deriz “Yav he he!”
Bütün Türkiye adına -düğünlerdeki
takı töreni gibi- “Yav he he!” yi
takıyorum bazılarına: Maç yorumcusuna, magazin habercisine, siyaset bilimcisine,
toplum mühendisine, savaş tarafgirine, din bezirgânına, para tüccarına,
ayrımcısına gayrımcısına ülkem adına takıyorum bunu alnının çatısına: “Yav he he!” diye! Topluma akıl verene…
Kendini bir şey sanana… Her konuda bilgisi olana, olur olmaz her yerde
konuşana, topluma yön vermek isteyenlere, hava atana, tozu dumana katana,
aklını diline satana…
“Yav he hee!” bir silahtır, doğrulttuğunuz kişiyi deli eder. Bir
takmazlık halidir, umursamazlık hali, adam yerine koymamazlıktır.
Dünyada her şey herkes tam da “Yav he he!” lik bir hale gelmiştir.
Savaşlar var haksız yere: “Yav he he!”
Küresel kirlenme var: “Yav he he!”
Doğa tahrip ediliyor: “Yav he he!” Bu şarkı bize göre değil
bu yüzden dinlemiyoruz demektir. Karnımız tok sizin fikirlerinize. Birbirimizi
yeriz de yeneriz de ama birbirimize yeteriz de! Esat insanlık sende kesata,
Bir-leş-miş Milletlere, İsrail’e, Amerika’ya, Avrupa’ya kocaman ve içten bir “Yav he he!” hediye ediyorum. Kabul
ederlerse memnun olurum.
Kopyala kes yapıştır bir dünyada,
insana saygının rafa kalktığı, gücün hükmettiği, sınırların kafaların içinde
şekillendiği ve insanların açıkça dini ırki hususlara göre 1. Sınıf 2. Sınıf 3.
sınıf diye gruplara ayrıldığı, coğrafyaların da kendilerine göre yakın ve uzak
diye isimlendirildiği bir dünyada egemen olan güçlere kocaman ve yüksek bir
sesle “Yav he he!” diyoruz.
Haklısınız her zaman, güçlüsünüz,
kralsınız ve muhteşemsiniz “Yav he he!”
Yüceltmenin ve yerin dibine batırmanın adıdır “Yav he he!” gaza getirmenin ve gazı almanın, seni adam yerine
koymuyorum demenin başka ifadesidir.
Çok konuşuyordu artık insanları
bizar etmişti bu yönüyle. Bir gün yine aldı sazı eline başladı kafa ütülemeye. Ergenlerden
birsi de dayanamadı demek soktu lafı adama “Yav
he he” diye. Dolandı dile, girdi sözlüğe. Siz siz olun boş konuşmayın
sakın, gayri ihtiyari ağızdan çıkıp size yönelen bir “Yav he he!” anında sizi
mahveder, mevt eder, mort eder. Demedi demeyin. Çarşıda pazarda, evde işte,
okulda sokakta; her nerede olursanız olun, her kimle… Ağız torba değil ki
büzesiniz, gelir konar sar ettiğiniz cümlelerin ahirine. Sizi dondurur.
Kiminin çok beğendiği kiminin
duyduğunda intihar etmek istediği söz grubu! “Yav he he!” hiçbir şeyi takmamanın felsefesidir. Günümüz insanının
ruh halidir. Boş konuşana deriz “Yav he
he!” diye. Tıraşı kes manasındadır. Tesirlidir, rezil edicidir, kalp
kırıcıdır, küçümseyicidir, iğneleyicidir.
Çok ve boş konuşana kapaktır. Laf
ebesine noktadır. Ergen lafıdır. Kürtçesi
“Lo eri eri!” dir. Nutuk atana
söyleriz: “Lo eri eri!” ya da “Yav he he!” diye. İşkembeden atana… Kafa
ütüleyene, kafa şişirene… Haddi aşana, kafayı patlatana, aklı satana söyleriz. Maç
yorumcusuna, siyaset bilimcisine, akıl hocasına, evlilik programına, güncele
dair hükmedene, mankenine, sanatçısına, topçusuna deriz “Yav he he!” Kültür paldır küldür düşüyor bunu görmeyene deriz. Amiyane
bir tabir ama tam da oturuyor bazı durumları tasvir etmeye.
Adam seviyorum diyor, kız yav he
he diyor.
Kız kıskanıyor musun diyor adam
yav he he diyor.
Gel de çık işin içinden gel de neyse?
İronisi kendi içinde saklıdır. Bu yazıda
olduğu gibi.
Çok konuştum!
Yav he he!