Ateşle oynuyorum
Alevlerden benim tahta atım,gelin bebeğim
Kıvılcımları savuruyorum denize karşı
Deniz yanmaz sanmayın
Öyle bir tutuşuyor ki sönmüyor
Günlerce gecelerce inanın
Düz bir metin,birkaç kelimeden ibaret
Aşka ait cümlelerim ve de nedenlerim benim
Yokluğun diz çöktürdüğü dar bir sokakta
Pembe aşarplı bir kızda
İlk kez sıcaklığını ve rengini ateşin
Bir an boş bulunup delice sevdim
Köşeleri vardı kaldırımların
Sonu gelmiş gibi kesik kesik
Dizleri yamalı papuçları yırtık
Bir kaç kızlı erkekli çocuk,
Bir çerçi çıkardı hep aynı köşeden
İğde leblebi diye çığlık çığlık
Sonra bir masal terlerdi kulaklarımda
Kazanılan bir hak değildi mutluluk
Alafranga sevdalar çok uzaktı belki
Ama alaturkalar perdede küçük bir aralık
Soluğum kesilene kadar koşardım
Sarp kayalıkların üstü bembeyaz papatya
Hadi derdim,hayali arkadaşıma
Bulutlara bakarak gözlerini kapatsana
Akşam oluyor eve gel artık diyen ses
Gıcıklarken içimi
Güneş alev alev benim olurdu
Üzüm yeşili bir gölde çekerdim
Mavi sandalımın küreklerini
Küçük köhne camlardan sızarken ışık
Sokak lambalarının etrafında uçuşan
Onca pervane onca kelebek
Öyle perişan öyle şaşkın
Dokunup dokunup tutamazlardı
Tek kişilikti öyleyse aşk ve yalnızlık
İçimiz kadar uzaktı o şey,
Yanımız kadar yakın
İşte sebebidir ateşe olan zaafımın
O hep muallakta bırakan
kahrolası umut
Vesaire ,vesaire
Hayat dediğin bu işte
Kenarları kıvrık iki ortalı bir defterin
Kenar süslerinde kaldı
Hakkım olan mutluluk.
Ateşe versem diyorum
O köhne evleri,yoksulluğu,yoksunluğu,
Adres doğru fakat,evler insanlar kayıp
Tatlı bir gülüşün peşinde
Durup dururken buluyorum kendimi
Dolaşıyorum kapı kapı sokak sokak
Duyuyorum yine bulutlara karşı gözlerimi kapatarak
Uzaktan olsada ,çok uzaktan
Bak yine gülüyor,gülüyorum işte
Duyuyor musun ?
Yarınlara tezat dünlere inat
Ümit Seyhan
11.05.2014
Berlin