İnanılmaz bir metanetle
karşıladım günü
Biraz hüzün biraz
burukluk var gönülde
Yarım yamalak bir
sevinç
Üzerime bulaşmış iki
damla yoksunluk.
Uzağım kendimden
Bir o kadar yakın
derken
Ve işte çoktan
kayboldum
Derinliğinde o gizemli
bilinmezin.
Ya sen…
Uzaksın çoktan firar
etmişsin
Yakın sandığım kim
varsa
Esaretinde kimsesizliğin
Kimsesizim belki hiç
olmadığım kadar
Ve ezelden beri
Vuku bulan onca soru.
Tırnaklarımla eşeleşmiştim
oysa bir ömür boyu
Kazıntıyım biraz
Debelenirken kursağında
yalnızlığın
Hükümsüzüm bir o kadar
Doğduğum gün
Silmişler sicilimi.
Yankılanan onca gürültü
Kuru kalabalık içinde
onca yankı
Kendileri bile bihaber
Kimine göre koca bir
sanrı
Kabul etmedim ki
yenilgiyi
Mecburum sürdürmeliyim
mücadeleyi
Yakınımda ve en
derinimde her daim
Kâinatın ve
varlığımızın tek tecellisi.
Gönüllerin tacı
Silen yüreklerdeki onca
kiri pası.
Emanet bu can
Emanet ne varsa
Ruh, akıl ve vicdan
Dinmese de efkârım
Binlerce kez meylederim
aslıma
Çoktan terk eylemişken
yalanı, inkârı…