Boynunda kravat, başında kasketi,
Bir Anadolu yiğidi mağrur ve heybetli,
O, ne tahsilli, ne de mektepli...
Bazen dalga geçse de arkadaşları,
“Çobanın, elbiseyle davar gütmesi”,
O, bunlara hiç aldırış etmezdi…

Dürüsttü, adildi, severdi herkes,
Ne dünyaya meyletti, ne mala heves,
Hep derdi ki, vatan, millet, hidayet,
Tek derdi ilim, irfan ve adalet…

Mütevazı evinin gül dolu bahçesi,
Mahalle çocuklarının tek gözdesiydi.
Tanıtırdı onlara tek tek çiçeklerini,
Elma şekeriyle fethederdi gönüllerini…

Erkenden giderdi camiye,
Hiç kaçırmazdı sabah namazlarını,
Boş geçmedi ömründen hiçbir saniye,
“Biz” diye süsledi niyazlarını.

İlim Çin’de bile olsa gider alırdı,
Her gün kitap okur, tefekküre dalardı.
Fikirlere zıt değil, ufku açıktı.
Ayrılmazdı kitaplardan, onun canıydı.
Ve son nefesinde Naci Amca,
Elinde kitabı dilinde tevhit,
Bir kandil akşamı, Cuma günüydü…


( Naci Amca başlıklı yazı Ayşe GÖZELEL tarafından 24.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.