En ufak bir olayın, küçücük bir hareketin, fazla veya eksik tek bir adımın insanın tüm yaşam akışını değiştirebileceğini hiç aklınıza getirir misiniz? Farkında olmadan yaptığımız ani karar değişiklikleri yaşam grafiğimizde olumlu veya olumsuz kim bilir neleri etkilemiştir. Keşke yapmasaydım etmeseydim diye hayıflandığınız davranışlarınızın miktarını bir düşünün.

Son anda karar değiştirmeler veya bir vitrinde ilginç gelen bir şeyin sizi yolunuzdan anlık alıkoymasıyla tanıştığınız bir kişinin aile çatınızın temelini bir anda oluşturuvermesi ne kadar ilginçtir. Merak ederseniz, annenizle babanıza nasıl tanıştıklarını sorun. Olayın basitliği sizi hayrete düşürecektir. O tesadüfün olmaması halinde sizin var olmayacağınız gerçeği içinizi titretmez mi? Ya kendi eşinizle tanışmanız ve evlenmenizdeki tesadüfleri hatırlayın. O rastlantılar olmasaydı canınızdan çok sevdiğiniz evlatlarınızın hiçbir zaman bu dünyada var olmayacaklarını düşünmek ne korkunç.

Bunun adına alın yazısı denirse dünyada milyarlarca insana tek tek senaryo yazılması fikri biraz abartılı gibi görünüyor. Hayatta öyle saçma şeyler oluyor ki, kâinatı yarattığına ve bu büyük düzeni kurduğuna inandığımız o yüce gücün büyüklüğüne bunu bir hakaret olarak kabul ediyorum. Kötülerin saltanatı iyilerin ezilmesi bence tanrının buyruğu olamaz. Bu olsa olsa, yüce yaratanın akıl fikir verdiği dünyadaki kullarını sınamasıdır.

Ödül ve cezalar ne zaman gelir orasını bilemem. Ama bütün bu olanlara tesadüfler zinciri ve ya silsilesi demek daha akılcı olacak. Etki tepkiyi doğurur misali bir arabayı çalıştırmak için marşına bastıktan sonra gidilen diyarlar gelişen olaylar gibi. İşin sırrı ilk harekette yatıyor gibi görünse de, ilkinin daha da ilkini araştırmaya kalkmak bu defa da sizi çıkmaza götürür. Tabii ki bu benim kişisel faraziyem ama insan yapmadığı şeyin nedeni de olamaz diye düşünmeden edemiyorum.

Neticede, bu dünyada var olup bir sure misafir olan bizler, sanıyorum ki kendi yaşam senaryolarımızı kendimiz üretiyoruz. Her hangi bir öykümüzü anlatırken olayın kahramanı olarak hep kendimizi görmez miyiz? İşte, böyle bir tesadüfler sonucu ben var olmasaydım siz de bu satırları okuyamayacaktınız.
( Düşünüyorum, Demek Ki Varım başlıklı yazı Çetin İMER tarafından 4.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu