Geçenlerde gazetede bir iş adamının söylediği cümle dikkatimi çekmişti.
Zeki insan, her zaman her yerde kendisini kabul ettirir ve başarılı olur.
Başarı nedir? Bir şeyi elde edebilmek için her yol geçerli kabul edilebilinir
mi
? İnsan tabii ki zeki olup öyle görünmek ister. Zekâ kişinin toplum içinde sivrilmesini sağlar ona yeni kapılar açar. Tanrının bağışı olan bu yetenenek sayesinde, kimi zaman medyada etkili bir kalem, kimi zamanda siyasal yaşamın güçlü bir lideri ve hatibi olarak ortaya çıkar. Zekâsı sayesinde her alanda kendinden bahsettiren bu tür kişileri fark etmemek mümkün değildir.
Ama insanoğlunun beyinsel kapasitesinin göstergesi yalnızca zekâ değildir. Şükürler olsun ki, akıl dediğimiz kişilik belirleyen bir başka özellik daha vardır. Bu, duygudaşlık yapmayı sağladığı gibi, çevresiyle iletişim kurmasını kolaylaştırıp insanı daha makul ve mantıklı yapar.
Zekâ kontrolüz bir güç gibidir Onu anlamlı kılan akıldır. Akıl zekânın kurnazlık yönünü törpüler. Kişiyi vicdan ve sağduyuya yönlendirir, yaşadığı topluma karşı daha saygılı, makul ve mantıklı olmasını sağlar. O zaman kurnaz politikacılık gider, ÜLKEMİN DE ACİL İHTİYACI OLAN uzak görüşlü, izan sahibi politikacılar gelir.
( Zeka Ve Akıl Farkı başlıklı yazı Çetin İMER tarafından 12.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.