Düşkünlüğümü tırnaklarımla geçirdim yalıtılmış duvarlara,

Kadeh kadeh içtim düş kırıklarını

Sorumsuz addedilen o düş sakinleri

Namzet olsam da dünden kalan bir imge nazarında

Yoksunluğum her ne kadar solgun bir çiçek kadar

Kırılgan olsa da yatak döşek hüzün maliklerine.

 

Menzilde saklı ne çok hafriyat

Gıyabında mı bu denli mi düşkün kılındı aşk pazarında

Çıkmışken ölü ve bozuk sevdalar boylu boyunca.

Yüksündüğün mü yüz görümlüğü mü yoksa

Sevda bellediğim.

 

Hadi tokuşturun kadehleri

Ve savurun o şuh kahkahaları.

Hacmi engin bir mezranın ölü kurbanları:

Terk edilmiş o aşk hikâyesinin yolsuz kahramanları:

Mühimmatı mı yoksun kılındığı mı

Sefil üç beş hece nüksederken o dipsiz hüzün

Sevmek zorsa söyle bana yok mu artık bakacak yüzün.

 

Ne hengâme hey gidi gönlüm hey,

Hadi kovala umudu,

Kapıp koyuverme sakın bezgin ruhunu.

Aş hatta geç durma koş

Sakın da geçiştirme

İçinde sakladığın o küçük çocuğu

Ne o, diline pelesenk mi oldu

Unut dostum inan ki sen değilsin son yolcu.

 

İklimlerin kuraklığında

Can bulmak adına içtiğim

Yudum yudum kana kana.

Kandığım, kandırıldığım nice yanılgı

İz bırakmış yol yol

Sona gelmiş de kaybolmuş

Çığırtkan bir yadsımazlıkla

Sırıtık yobazlığında

O irdenesi tahakkuku belki de ikilemlerin

Sefaletin kıyısında

Ardında iken senden kalan son izleğin.

 

 

 

 

( Sen Değilsin Son Yolcu... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 12.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.