Kolaysa asıl sevdaya
Asıl ki asil bilsin
yürek kendini
Asla sorma da nedir bu
bilmece
Kim bilir neyin nesi.
Dergâhı aşk şu sefil
faninin
Hele ki mesken
edinmişken gönül deryasını
Varsıl bir düzenin
payidar düş bekçileriyiz
Her birimiz:
Sıfatsız, ithamsız
yaratıları evren denen kilidin
Belki de kayıp anahtarı
Ne var ki bunda
sevdikten sonra
Yüksünme asla,
Demek tek marifet
aslında.
Kolaysa düş yakamdan ey
aşk
Hadi sen de topla
pılını pırtını
Kaybol gözden sanır
mısın ki ilksin
Ve o ilk yenilgi ta
ezelden.
Gülmek bu kadar mı
yakışır insana
Varsın döküleyim salkım
saçak
Hüzün ertesi yol bilmiş
iken
Aşk denen çiçeği.
Konduramadım ismini bir
türlü
Hicap yüklü olsa da
gönül,
Ha bu gün ha yarın
demek düştü payıma
Ve ertelemek hem aşkı
hem hayatı.
Hicap yüklüyüm
gittiğinden beri
Biraz demli biraz
temkinli
Ve hayli öfkeli.
Aşkı mademki mızrap
bildim
Hadi vur gönül telime
Ve söyle o şarkıyı.
Müşfik bir dokunuş
aslında
Tahayyül ettiğim
Usul usul ve ansızın
İşlerken aşkı o gergef
belki de
Düşlerimi yatırdığım
Zaman zaman
yalıtıldığım.
Bilip bilmeden ve inkâr
etmeden aslımı
Tüm varlığımla ve
zafiyetlerim
Bir anlatının izdüşümü
gerçek ve hayal arası tüm imge
Düşsel zafiyetlerimin
yetisi aslında bildiğime inanıp
Unuttuğum ve
unutturulduğum her bir hikâye
Hele ki adsız
kahramanları yoldaş bildiğim
Her dostu sırdaş
bellediğim.