ey uğramaya tenezzül bile etmeyen sevinç 
ey kalbimi 
bileklerimden kesercesine umutsuz bekleyiş

ölüm dağıtan vakitte 
dağılmış beni benden topla
anlasın yüzü kalmamış ben
aynalarda gördüğüm suretin 
asıl kendim olmadığını 

ey dizlerine kapanacak kadar 
alçaldığım şiir
ey bıçak kesiği aciz yanım
harf harf 
toprağın bağrına 
sürgün et kalbimin yalnızlığını


sana 
bulutların yağmur şehadetinden geliyorum / 
sana 
kalabalığın tenha t/arafından 
çığlıklarla sesleniyorum 

kim sever 
uçurumun kenarında açan nazlı bir çiçeği
her gün deviminde 
kim avutur koynunda
büyüdükçe büyüyen bir hiç'i


içimde 
mülteci kalmış kuşlara mavi bir gök ver
kaçırma gözlerini benden 
aynı satır başında 
gözlerin ne olursun
gözlerin 
bir daha dokunsun her mısrada yarama
sıkılınca ağlamaya alışkın olduğum 
yüzüme ıssız bir geceyi daha ser 
bir ağıt göm başucuma

ey kavuşmanın yolu olmayan aciz harita 
hangi şehrine b/ağlasam fersiz gölgemi 
hangi şarkıya assam kendimi
tetiği düşmüştür çoktan ayrılığın


ey vakit kurtar beni benden 
günahkar gövdemi arındırsın
beni artık toprağıma bağışla




22:09
şimdi/öylesine





( Ey Vakit başlıklı yazı ACZ tarafından 27.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.