Bazen bir
kitapçıya uğrar,tozlu raflarında parmak uçlarını gezdirirsin ve bir kitaba
dokunursun.İşaret parmağının da yardımıyla onu olduğu yerden çekip
alırsın.Umutla dolar kitap kapağı bu hareketinle, 'kurtuluş' gibi gelir ona bu
dokunuş.Ama söyleyemez.Erdem Bayazıt misali ;).Kapak sadedir,renkler
soluk...İsim bir garip,başlık korkunç...Sayfalarla buluşur tenin az
sonra.Gözlerin kocaman açılır,maddeleri görünce.Okuduğunda hayatını
değiştireceğini söylersin kendi kendine.Mutlu edeceğini düşünürsün,hatalara
bulaşmadan yaşamayı öğretecek sanırsın.Deneyimler vardır orada çünkü.Kitabı
alırsın astronomik bir rakama.Eve gelir,masanın başına geçer,sandalyende
kıvrana kıvrana 'okur'sun.Kapağını kapatır masandaki diğer kitapların üzerine
fırlatırsın onu.Aynanın karşısına geçersin.Ne hayatında bir değişiklik,ne de
içinde yeşerip sonsuza uzanan
mutluluk...Haftalar geçer durum aynıdır.Aylar geçer aynı...Sonra bir başka kalem okursun, sonra
bir başkası,bir başkası,bir kalem daha..
Yıllar geçer
durum aynıdır..
Anlarsın
ki,deneme seni değiştirmez,benliğini korur.Kendinden uzakken seni kendinle
buluşturur.Kendini karşına al der karşılıklı konuşturur.Hataya düşmemeyi
değil,düştüğün hatalardan ders almayı öğretir.Deneme dediğin 'işte bu'dur.