1 Atatürkçü Savçılar Göreve
DTP’nin 98 belediye başkanları, Diyarbakır Belediye başkanı Osman Baydemir’in gözetiminde ve onun çağrısıyla Diyarbakır da toplandılar.
Toplantı bir hayli uzun sürdü, toplantının amacının ne olduğu belli değildi.
Toplantı sonunda Baydemir sahneye çıkarak 98 belediye başkanları adına konuştuğunu söyleyerek “Öcalan’ın cezaevi koşullarının çok kötü” olduğunu söyleyerek hemen arkasındanda şu sözleri sarf ediyordu.
Sayın adalet bakanı cezaevinin standartlara uygun olduğunu iddia ediyorsa Sayın başbakan, Sayın bahçeli, Sayın Baykal 11 yıl değil 11 gün orada kalsınlar” diyordu.
Sen kim oluyorsun da böyle bir açıklama yapıyorsun?
30 bin kişiyi öldürenle, 70 milyon un gözü kulağı olmuş insanları bir tutuyorsun?
Sana bu yetkiyi kim verdi?
30 bin kişinin katili olan birini savunmak sana mı düşü. Sen Öcalan’ın avukatı mısın?
Sen bir belediye başkanısın otur oturduğun yerde Diyarbakır’ı dünya şehri yapmak için uğraş ver o makamda halkı kışkırtmak için oturma. Senin ve partinin bu güne kadar yapmış olduğu tüm açıklamaları demokratikleşme adına yaptığınızı söyleyerek her tarafta kışkırtıcı bir girişim içerisindesiniz. Sizler okulda kitabının başında, dersleriyle ilgilenmesi gereken çocuklarınızı sokaklara dökerek Türk polisine, Türk askerine ve Türk bayrağına karşı taş ve sopalarla, Molotoflarla oda yetmedi artık havayı fişeklerle saldıran, önüne gelen her şeyi kırıp döken, ilimle uğraşan değil, nefret ve kinle yetişen nesiller yetiştiriyorsunuz.
Günlerdir TV ekranlarında olayları gördükçe nefretim bir kat daha artıyor, ya sabır diyerek psikolojim bozulmuş bir şekilde tırnaklarımı kemirmekten bir hal oldum.
Ve sizlerin açıklamaları giderek sertleşiyor meydan okurcasına, olayları tırmandırıcı bir şekilde devam etmekte. Resmen doğu illerimizde isyana çağrı yapıyorsunuz…
Ve arkasından da provalar, pravokatörlerle birlikte…
İşte bu gün olaylarla birlikte ilk ölüm haberi Diyarbakır’dan tüm Türkiye’ye duyuruldu…
Bu yaptıklarınız bu ülkeye ve bu ülkede yaşayan insanlara reva değildir. Bu topraklar hepimizin ve hepimize de yeter. Kardeşlik çerçevesi içerisinde kardeşçe yaşayalım… Kürt milliyetçiliğinin bu ülkeye faydası olmadığı gibi zararı çok olur…
Bunu lütfen yapmayın…
Ülke insanının sabırları kalmıyor artık… Sabırları taşırmayın…
Daha dün dağlarda idiler, barış elçisiyiz diyerek, Öcalan’ın çağrısı üzerine geldik dediler.
Gelir gelmezde adalet sisteminin içine ettiler. Özel Jet mahkemeler ve ardından serbest kalmalar…
Onlar şimdi oldular kahramanlar. Her gittikleri yerde terör estiriyorlar. Gidilen yerde olaysız bir gün geçmiyor…
Nerede hukuk, nerede Türkiye cumhuriyetinin savcıları, Neden bir şeyler yapılmıyor?
Yeter artık onların üzerlerine düşeni yapmaları gerek…
Savcıları göreve davet ediyorum… bu ülke adına…
Daha dün birileri İzmir’e gavur dediler, bu günde faşist oldu. İzmir de istedikleri ve istenilen olmadı da ondan.
Eğer bu gün ülkede faşist bir baskı uygulanıyorsa bunu AKP ile DTP beraberce yapmaktadırlar…
Ülkenin başı, başbakanı şu anda ABD’de, bakalım dönüşte neler olacak.
Obama’dan ve sayın büyüklerinden Hangi icazetler alınacak, hangi istekler önümüze konarak dayatılacak. Hangi oyuncularla sahneye konacak?
Ergenekon kanadında yeni oyuncular olacak mı?
Bekleyeceğiz ve göreceğiz…
Hazmede, hazmede!...
( Atatürkçü Savçılar Göreve başlıklı yazı ziya-bekar tarafından 7.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.