Mısır dendiğinde iki şık gelir alka ;biri Piramitleriyle mehşur ülke Mısır ,diğeri de ,tarlalarda

yetiştirdiğimiz mısır...

Evet benim yazmak istedeğim yaz günleri haşlayıp yada ateşte közlediğimiz mısır.Ülkemizin

vaz geçilmez güzelliği olan mısır,Marmara,Trakya , Ege,Karedeniz de bolca

yetiştirilmektedir...

Kuraklığa da çok dayanıklıdır,koçan uzunluğu 24, 26 cm olur,her toprağa da kolayca adapte

olur.Mısır çok lezzetli bir bitkidir,yedikçe yemek isteriz.Mısır yağı,ede edilir,püsküllerini

haşlayıp iiçtiğimizde,idrar tutukluğuna acil bir çözüm olur,yapraklarından da ilginç oyuncak

bebekler ,şapkalar yapılır...

Yıllar önceydi,arkadaşımla,sabah yürüyüşlerine çıkıyorduk her sabah periyodik bir şekilde ve

tempolu yürüyorduk,bir sabah ben uyuya kalmışım,arkadaşım uyandırdı ve aceleyle

hazırlandım,çayımı ve sigramı içmeden, yürüyüşüe koyulduk,yürürken de muhabbet ederdik

tabi ,ben sigaramı içmediğim için açılmamıştım,arkadaşımın tuafına gitti neden suskunsun

Oya,moralin mi bozuk ,evet dedim,anlat ya 'boşver dedim,yeşilaycı anlar mı halden;ya söyle

deyince ,çare bulcan mı dedim ,evet dedi,kızım bu sabah yürüyüşe geç kalınca ,gördün ya

apar topar çıktım evden, bir pastahaneye uğrasak mı ne dersin,ya ne pastanesi, bu mu canını

sıkan ,zaten çok kızıyordu sigara içmeme kabul edermi ...

Yürüyorduk da ben beş karış bir yüzle,yahu gülsene gülen yüzüne ne oldu,deyince kakahayı

attım ,Çiçek ,seni dinlemiyorum ben oturuyorum bir banka ve sigara içeceğim,Çiçek

çıldırdı,hayır diyor polis gibi başımda,ter içindeyiz yürümekten,sahilde banka oturdum ve

sigaramı yaktım,iki tane üst üste içtim .Boyun uzadımı Oya söyle bakim demesine kalmadı,ya

Çiçek ben kitlendim yürüyemiyorum,ohhhhhhhh dedi .

İnanmadı ki ;hadi yürü ya diye zorluyor kalktım adım atamıyrum, aa Oya n’oldu şaka maka

derken,taksi çevirdik eve zor attım kendimi...

Ertesi gün oldu ben yataktan kalkamıyorum.Hastahanenin yolunu tuttuk,bir sürü kas

gevşetici ağrı kesisi eve geldim,değişen bir şey yok,kıpırdayamıyorum...

Tekrar başka bir doktora daha geldik,bel fıtığı ve ameliyat dendi ,flim neticesinden

sonra.Ben bittim ,ameliyattan çok korkan biri olarak,kesinlikle ameliyat olmam

diyordum.Eczacı arkadaşım Tülin hergün iğnelerimi yapıyordu ,sunta üzerinde hint fakirleri

gibi kıpırdamadan yatıyordum.Düzelme yok direniyordum,faksım vardı,radyolara şiirlerimi

yolluyor gazetelere,yazılar yazıyor oyalanıyordum ,tam otuzaltı gün böyle sürdü...Umudu-

mu yitirmiyor düzelcem desem de yok ki bir değişim.Annem arada bana yemek yapmaya

geliyordu,tel çaldı aizeye uzanamıyorum ki,anneme seslendim mutfaktaki parelel tel

bakarmısın ,ağlıyorum uzanamadığım için,annem seslendi Gazeteci Ruhat Mengü seni

arıyor,yavaş yavaş mutfağa geldim .Ruhat hanım beni iki telliye yemeğe davet ediyordu,ve

beni tanımak istiyordu,çok sevindiğimi ve çok hasta olduğumu belirttim,iyileşince mutlak geleceğimi söyledim..

Sabah gazetesinde Ruhat Mengi nin ,not deferine yazı yollamıştım,yayımladı diye teşk

etmiştim,teşk mektubumu çok beğenip benle tanışmak istiyordu da ,yürümeyi unutmuştum.

Allahım ben düzelcem mi acaba diyordum.Tekrar Doktora gittim, bu defa da ameliyat dendi.

Çaresizlikerim başlamıştı da evet olurum ameliyat demiyordum.Ağrılarmla uykuya

dalmışım,sunta yatağımda bir rüya gördüm,yüzünü görmediğim biri elinde Mısır gösteriyordu

bana,vermiyordu,ben sadece bakıyordum.Uyandım kahvaltımı sunta yatağımda

yaparken,rüyamı düşündüm,Mısır berekettir dedim,oğlumdan rüya tabirini istedim.

Kitapta da aynı düşüncem gibi anlamı vardı.Ben bitkileri hep kuruturum,özellikle mısırı

duvarıma asarım dekor ve enerji olarak ,babanemden bana bulaşan hoşuma giden bir alışkanlıktır..

Bu rüyayı Yücem bana gösterdiyse var bir manası deyip,duvarımdan kurumuş koçan mısırı

aldım,yüzükoyun yattım,ağıran bölgeye kompres havlı koydum,kuru mısırı gezdiriyorum

kolum yorulana kadar ,hamur açma şekli gibi,dinleniyorum tekrar devam,sürekli mısır ağıran

bölgemde masajda,hergün biraz daha yumuşuyordu,ağrım da azalıyordu,aaa ben


iyileşiyordum inanın yavaş yavaş yardımsız yürüyor, iğneleri de bırakmıştım on gün


önceden,fayda sağlamıyor diye...

Her gün bu uygulamayla daha iyiye gidiyordum,kendim de bu mucizeye inanamıyordum,kimseyede bir şey söylemiyordum.İptidai bir yönteme herkez kızacağı için...

Oğlum sevinyordu mutfakta yemekler yapıyordum çeşit çeşit,yağda yumurta ve balık yemeken bıkmıştı evdekiler.

Eczacı arkadaşım aradı,Oya nasılsın,düzeliyorum Tülin dedim,ameliyattan vazgeçtin mi

dedi.Evet dedim ,ağrı geçicidir dedi tekrar eder,bence ameliyat olmanda yarar var dedi.Ben birşey söyleyeceğim Tülin ’cim ,bana kızarmısın dedim, kobaylığı kendime denedim rüyamda gördüğüm mısırla yaptım aa aaa dedi ,niye kızayım ki.

Yakınları doktordu,İsveç ten bir alet getirdi amcam dedi,mısır boyutunda ve mısır taneleri gibi olan.

Devam et Oya dedi ,çok mutluydum bel fıtığı ameliyatından kurtulmuştum,rüyamda gördüğüm mısır sayesinde.
Günler sonra ilk kez sokağa çıkıyordum,çok heyecanlanmıştım yürüyebliyordum ve
Ruhat Menginin davetine gitmiştim,bir tatil sevinciydi o gün, akşama kadar gazete binasında ,Ruhat hanımla sohbet etmiştik...

Sağlıklı günler okurlar...

Oya Gedik





( Mısır ! başlıklı yazı Oya GEDİK tarafından 7.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu