Adsız rabıtam…

Gergefim, sancım, bahtın sancağına

Diktiğim umutlarım:

Münevver bir günce belli ki tek ikbalim,

Sırdaş bir kelam ezelden beri tek tesellim.

 

Mabedim düşkün ve yorgun sırlara yüklerken fermanı,

Çalamadığım mutluluğun hoyrat imlerine

Takılı aklımın kuru pınarları.

 

Tefrikası hüzün o köhne aşk’ın,

Meramı saklı bir tehdit adeta

İz sürdüğüm cümlelerin yüzü suyuna hürmeten

Tek sıkımlık bir kurşun aklın firarı.

 

Tümden geldim günbegün,

Teğet geçti geçeli ırgat sevdaların

Gönülsüz varlıkları,

Bir hücre evinde bastım bağrıma

Sırasız ölümünü kucaklarken

Akıl almaz ifratını, sakil bir darbede

Yüzleştiğim hayatın tüm detaylarını.

 

Nidaların soluksuz ifşası

O yorgun terennüm,

Batılında ömrün gömmelere mahkûm

Nice kayıp, kaymaların tecellisi

O zeminde son bir dans

Kaderin peçesi karartıya dönüşmüşken,

Kırık bir niyaz yine varlıksızlığın şeceresine

Sığınmak kadar akla zarar.

 

Mücbir sebepler kadar hazin bir ifşa,

Kerelerle uyutulduğumun sancısı belki de

Kem gözlerde hazin bir isyan,

Sökülen onca taş yerinden,

Savruk nizamlara dikmek kadar da beyhude

Sancağını mabedin.

 

( O Yorgun Terennüm... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 23.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.