Kimisi çayın karakterlisini seviyor, kimi arkadaş da oynamıyor banka reklamında, oynamadığına göre para da almıyordur, ben de bunları yazmıyorum zaten, siz de okumuyorsunuz değil mi? Hadi diyelim okudunuz, ne oldu kültürünüz mü arttı? Kültür öyle bir iki küçük yazı ile hemen artmaz, yılların birikimi lazım. Kış günü eve tıkılınca insan, ilkbahar ve yaz da gelmeyince çarçabuk, haliyle böyle şeyler yazabiliyor kişi. Yahu merakımı mazur görün, İnsanın karakterlisini seven yok mu hiç aranızda?

İnsanın karakterlisi duruşundan hal ve hareketlerinden belli olur mu öyle kolay kolay? Bu memleketin başına geçmişte yüzlerce devlet adamı geldi geçti. Daha bir sürü önemli görevlerde, devletin kilit noktalarında değişik değişik insanlar görev yaptılar. Bunların hepsinin görevlerini layıkı ile yerine getirdiğini söyleyebilir miyiz? Memleketimizin üç aşağı beş yukarı durumu ortada. Zamanında kilit noktalarda bulunan o insanlar görevlerini tam yapmış olsalar bu gün yetmiş beş milyon nüfus ile, on dört bin dolar milli gelir ile dünya gelişmişlik liginde orta sıralarda olmazdık...

Bir kere bizi yönetenler hakkında enine boyuna düşünürken acilen şu kafa yapısından kurtulmamız lazım. ''Adam çok çalışıyor, o kadar da çalsın çırpsın rüşvet yesin, öbürleri hem çalışmıyordu, hem de çalıyordu, kötünün iyisi ne yapalım elimizde bu var.'' Çalmasın efendim çalmasın; hem çalmasın hem de çalışsın, eğer o göreve talip olduysa hakkını versin görevinin. Kimse kimseyi devlet ya da herhangi bir özel iş de silah zoru ile o göreve getirmiyor.

Adamların memleketinde trafik polisleri yeri geldi mi başbakana hatta cumhurbaşkanına ceza yazabiliyor; hadi sen bunu bizim memlekette yap da görelim. Bırakın başbakanı cumhurbaşkanını, sıradan bir milletvekilline bile ceza yazarken bizde ki trafik polislerinin hem dizleri hem de yüreği titrer. Sıradan bir vatandaş bile hemen ''Sen benim kim olduğu mu biliyor musun?'' lafını polisin üstüne boca eder, ister doğru olsun ister yalan...

İnsanın karakterlisi öyle hemen anlaşılmaz hal ve hareketlerine bakacaksınız zaman içerisinde. Burcu akrepmiş, yükseleni başakmış, alçalanı kovaymış; onları geçin bir kalem. Burçlar ile karakter tahlili olmaz. Yükseleni alçalanı bırakın da insanlar üç kuruş menfaat için alçalmasınlar, alçaklaşmasınlar. Bizim istediğimiz budur.

Ne demiş atalarımız ''Hafızayı beşer nisyan ile maluldür.'' İnsan hafızası unutmak duygusuna sahiptir. Bizler bazı karaktersizlerin bizlere yaptıkları haksızlıkları, kötülükleri, aymazlıkları unutabiliriz; Allah'a havale eder, Allah'ından bulsun deriz. Lakin bu da her şeyi unutacağımız anlamına gelmemeli asla, tamam insanın bir hafızası var mutlaka, ama bir de toplum olarak toplumsal hafızamız var bunu da göz ardı etmeyelim. Geçmişte bize kazık atan ya da attığını zanneden devletler, devlet adamları veya devletimizin içinde bulunduğu bir takım oluşumlar, kuruluşlar. Bunların hepsinin bizim gözümüzde, gönlümüzde bir notu mutlaka vardır. Bunlarda zamanı gelince her türlü platformda onların karşısına olumsuz olarak çıkacak ve gerektiği gibi davranılacaktır onlara, her kimseler...

Ben çok fazla olmasa da çayı severim, karakterliymiş karaktersizmiş ona bakmam yeter ki radyasyonlu, Çernobilli olmasın. Ama insanın karakterlisi ki konumuza esas olan da budur, her topluma ve her yere, her göreve acilen lazım olan bir olgu, bir varlıktır. Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...
( İnsanın Karakterlisini Seven Yok Mu başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 25.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.