1 Ben Sana ‘’ Kocan Seni Başka Kadınla Aldatmaz’’ Dememiş Miydim?





ÜÇ AY  ÖNCE…


-Merhaba  Sadun
-Merhaba  Necla.
-Ne  yapıyorsun?
-İnsan  bilgisayar  başında  ne  yapar  ki.  Salak  salak  bazı  paylaşımlara  bakıyorum.
-Yaramazlık  yapmıyorsun  değil  mi?
-Ne  gibi  yaramazlık?
-Yani  başka kadınlarla  kakara  kikiri  filan  gibi.
-Yahu  senin  başka  derdin  yok  mu Allahını  seversen? Hem  baksana sabahın saat  üçü  olmuş.  Yarın  işe  gideceksin.  Kafayı  vurup  yatsana.
-Uykum  yok.  Zaten kaç  zamandır  uyuyamıyorum.
-Bak  sana  ne  diyeceğim.  Git  sarıl  kocana.  O  da  sana  sarılsın.  O  zaman  gör  bak  nasıl  uyuyorsun.
-Ohooooo.  Adam  yemeğini  yer  yemez  bir  ‘’Hanım  ellerine  sağlık’’ Bile  demeden  vurdu  kafayı  yattı.
-Yahu  bu  adam  hiç merak  etmez  mi.  Ben  burada fosur  fosur  uyurken  karım  gecenin  bu  saatinde  kimle  konuşuyor  diye.  Yani  bir  gün iki  gün  değil  ki.  Bir senedir   neredeyse  sabah  ezanına  kadar  oturup benimle  konuşuyorsun.
-Tam  da  buldun  merak  edecek  adamı.  Hem  biliyor musun  biz  onunla  yaklaşık  üç  senedir  aynı  yatağı  paylaşmıyoruz.
-Ohaaaa.  Adamın  senin  gibi  bir  karısı  var  ve  üç  senedir  ayrı  yataklarda  yatıyorsunuz?
-Evet  aynen  öyle  hayatım.  Adamın  benim  gibi  bir  karısı  var  ve  üç  senedir  ayrı  yataklarda  yatıyoruz.
-Peki  hiç  sormadın  mı  sebep  neymiş?
-Amaaaannn.  Nesini  sorayım.  Benim  de  canıma  minnet  zaten.  Ben  seni  istiyorum.
-Başlama  yine. Evli barklı  kadınsın.  Ayrıca benim  harama  uçkur  çözmeyecek  biri  olduğumu  biliyorsun.
-Biliyorum…Peki  kocamdan  boşansam?
-Bak  Necla.  Bunları  belki  yüz  defa,  bin  defa  konuştuk.  Ben  doğmamış  çocuğa  don  biçmem.  Hele  bir  boşan  o  zaman  düşünürüz.
-Boşanmasına  boşanacağım  da  hem  annemin  babamın,  hem  de  çocukların  kabullenebileceği  bir  sebep  olması  lazım.  Yani  ‘’Adam  benimle  yatmıyor,  ben  de  onunla  yatmak  istemiyorum’’  desem  kısaca  ‘’  Orospu’’  der  ve  orospu  muamelesi  yaparlar bana.
-Doğru..Seninkiler  kolay  kolay  kabullenmezler  Haluk’tan  boşanmanı. 
-Evet.  Kendi  annem  babam  bile  benden  çok  onu  seviyorlar.  Dışarıya  karşı  o  kadar  iyi,  o  kadar mükemmel  bir  eş görüntüsünde  ki.  Hatta  komşular  bile  ‘’  Ah  Necla  Hanım.  Sizin  evliliğinize  ne  kadar  özeniyoruz  bir  bilseniz.  Allah  herkese  sizinki  gibi  mükemmel  bir evlilik  versin’’  diye  dua  ediyorlar.
-Bu  durumda  senin  boşanma  işin,  dolayısıyla  da  benimle  ilgili  hayallerinden  vazgeçmen  gerekiyor.
-Allah  kahretsin.  Yahu  bir  kadın,  kocasının  kendisini  başka  kadınlarla  aldatmasını  ister  mi?  Vallahi  billahi  ben  istiyorum.  İstiyorum  ki  beni  başka  kadınlarla  aldatsın  da  boşanmak  için  bir  sebebim  olsun.
-Aaaa  bak  aklıma  geldi.  Seninle  üç  senedir  yatmıyor  olmasının  sebebi  hayatında  bir  başka  kadın  olması  olamaz  mı  yani?
-Olamaz…Olsa  ben  fark ederdim.
-Nasıl  fark ederdin?
-Kadın  anlar.  Sen  bunu  bilemezsin.  Halinde,  hareketlerinde  mutlaka  kendini  ele  veren  bir  şeyler  olur.
-Yok  mu  peki?
-Yok  maalesef.
-Neyse..Geç  oldu.  Ben uyuyacağım.  Sen  de  uyumana  bak.
-Aman..Git  geber…Erkek  milleti  değil misiniz? Az üzerinize  düşünce  hemen  g.tünüz  kalkar.
-Şişşşşt. Ayıp oluyor.
-Ayıbının  da  senin  de  ..mına  koyayım.
-İyi...Koy  madem.  Haydi  iyi geceler.  Daha  doğrusu  iyi  sabahlar.



BİR  AY  ÖNCE…

-Merhaba  hayatım.
-Yahu sana kaç  kere  söyledim.  Bana  hayatım,  şekerim,  tatlım,  bebişim  gibi  saçma sapan  sıfatlarla  hitap  etme  diye.
-N’aapıyım. Seviyorum  seni.  Sen  beni  sevmiyor  musun?
-Ben  seni  arkadaşım  olarak  seviyorum.
-Arkadaşının  da senin  de…
-Şişşşttt.  Ağzını  bozma  yine.  Yoksa  bu  konuşma  burada  biter.
-Dur  durrr.  Gitme.  Sana  bomba  bir  haberim  var.
-Hayırdır?
-Sanırım  Haluk  beni  aldatıyor?
-Yapma  yahu?  Nereden  anladın ki?
-Adama  telefon  geliyor  birilerinden.  Daha  önce  kimden  telefon  gelirse gelsin  benim  yanımda  konuşurdu  ama şimdi  telefona  bakıyor  önce.  O  konuştuğu  her  kim  ise  hemen  kalkıp  balkona  çıkıyor  ve  balkon  kapısını  kapatıp  yavaş  sesle  konuşuyor  karşısındakiyle.
-Hımmmm.  Sen  de  onun  bu  hallerinden  işkillendin  demek  ki?
-İşkillenmemek  elde  mi?  Daha  önce  hiç  böyle  yapmazdı.  Mutlaka  hayatında  başka  biri  var.
-Sanmam…Senin  bu  güne  kadar  anlattıklarına  göre  kocan  sümsüğün  teki.  Öyle  işler  yapabilecek  biri  değil.Bence  kocan  seni  bir  başka  kadınla  kesinlikle  aldatmaz.
-Öyle  olmasına  öyle  de  erkek  ne  de  olsa.  Yani  aynı  familyadansınız.  Erkek milletinden  her  bok  beklenir.
-İyi de  ben  de  erkeğim.
-Sen  sanki  hırlı  bir  bok musun?
-Beni karıştırma da  Haluk’u konuşalım.  Sence  yapar  mı?
-Ah  keşke  yapsa  da hiç  kimsenin  itiraz  edemeyeceği bir  boşanma  sebebi  olsa  elimde.
-İyi  de  gerek  annen  baban,  gerekse  çocukların  ‘’Amaaaannn  Erkeğin  elinin  kiridir  başka  kadın.  Yıkarsın  gider. Bunun  için  boşanılır  mı?’’  derlerse  ne  olacak?
-Yok..Benimkiler  demezler.  Deseler  de  en  azından  mahkemelerin  bile  geçerli  kabul  ettiği  bir  boşanma  sebebi  olur  elimde.  Yalnız  asıl  mesele  - eğer  beni  aldatıyorsa-  bunu  nasıl  ispat  edebilirim?
-Valla  seninki  de  iyi.  Sen  herifi  aldatınca  bir  şey  yok,  o  seni  aldatınca  boşanma  sebebi…
-Ben  onu aldatmıyorum  ki
-Şu  anda  yaptığın  ne  peki? 
-Sadece  muhabbet.  Seninle  konuşuyorum.  Koynuna  mı  giriyorum?
-Yani  benimle  yatmak  istediğini  söylemek  kocayı  aldatmak  olmuyor?
-O  sayılmaz. 
-Neyse..Öyle  olsun.  Peki  ne  yapmayı  düşünüyorsun?
-Şimdilik  kafamda  bir  plan  yok  ama  öyle  bir  şey  yapmalıyım  ki  hiç  kimse  ‘’Yok  ya Haluk  seni aldatmadı’’  Diyemesin.
-Anladığım  kadarıyla  bu  sefer  herifi  kesin  boşayacaksın.  Ama  bence  boşuna  ümitlenme.  Her  ne  kadar şahsen  tanımasam  da Haluk bir  başka  kadınla  seni  asla aldatmaz.  Hatta  bunun  için  yemin  bile  ederim. 
-Yemin  mi edersin?  Anlamadım..
-Yani  diyorum  ki  bir mahkeme  olsa  ve  bana  sorsalar  ‘’  Haluk,  Neclayı  bir başka  kadınla  aldattı  mı ?‘’ diye,  kesinlikle  ‘’  Haluk,  Neclayı  bir  başka  kadınla  aldatmadı..Asla  böyle  bir  şey  olmadı’’  Diye  yemin  ederdim.
-Allah  Allah…Nasıl  bu  kadar  enin  olabiliyorsun  ki?  Ben  20  senelik  karısı  olduğum  halde  bu  kadar  emin  olamıyorum.
-He  he  heeee.  Buna  da  erkek  hissiyatı  diyelim.
-Neyse  bu  sefer  de  benim  uykum  geldi.  Sen  de  zıbar  yat.  Başka  karılarla  fingirdeşip  de  benim  asabımı  bozma.
-Yahu  valla  başka  karı  yok.  Hatta karı  diye  bir  varlık  yok.  Sana  anlatamadım  bir  türlü.


BİR  AY  ÖNCEDEN  BİR  GÜN  SONRA…

-Alo  Haluk
-Buyur  Saduncuğum
-Ulan  oğlum  senin  hatun  senden  işkillenmiş.
-Anlamadım.  Necla  benden  işkillenmiş  mi?
-Ooolum  biraz  dikkat  etsene.  Telefon  geldiğinde  niçin  kalkıp  balkona  gidiyorsun  kaz  kafalı?  Necla  bu  durumdan  pirelenir  diye  aklının  ucundan  bile  geçmiyor  değil  mi?
-Allah  Allah.  Bana karşı  o  kadar  ilgisiz  ki,  umursayacağını  hiç  sanmıyordum.  Demek  sana  anlattı  ha?
-Evet..Bana  anlattı. Seni  enselerse  bunu bahane  edip  boşanma  davası  açacakmış.
-Valla  boşanma  davası  açacak  olması  umurumda  değil  ama  benim  bir  başkasıyla  ilişki  içinde  olduğumu  ispatlaması  durumunda  konu  komşunun,  özellikle  de  çocukların  yüzüne  bakamam.  Çok  kötü  olur.  Daha  dikkatli  olmam  lazım  demek  ki
-Sana  o  kadar  söyledim.  Karda  yürü  ama  izini  belli  etme  diye. 
-Sağ  ol.  Uyardığın çok  iyi  oldu.  Daha  dikkatli  olmak  lazım  elbette. Neyse..Ben  işe  gidiyorum.  Görüşürüz  sonra...Haydi  öptüm.  Hoşça  kal.
-Ben  de  seni  öptüm.  Aman  dikkat.


ÜÇ  GÜN  ÖNCE…

- Alooo.  Necla  abla.
-Buyur  kız  Münevver.  Ne  var  böyle  telaşlı  telaşlı.
-Abla,  Haluk  abi  hasta  filan  mı?
-Yooo  nereden  çıkarttın  hasta  olduğunu?
-Ne  bileyim  abla. Bu saatte  hiç  evde olmazdı  ama  şimdi  bakıyorum  bir  saattir  arabası  sizin  apartmanın  kapısı  önünde.
-Tamam  hayatım.  Ben  arayıp  sorayım  bakayım  neymiş.   Teşekkür  ederim  aradığın için.
-Ne  demek  abla.  Bir  durum  olursa  biz  her  zaman  yardıma  hazırız  biliyorsun.
-Çok  teşekkür  ederim  Münevverciğim   Gerek  duyarsam  ben  seni  ararım.  İlgine  teşekkür  ederim.

‘’Vay  köpek  vay…Demek   sonunda  o orospu  her  kim  ise  benim  eve  de  getirdin  ha.  Ben  sana şimdi  dünyayı  dar etmez  miyim.’’

 
ÜÇ  GÜN ÖNCEDEN  BEŞ  DAKİKA  SONRA…

-Buyurun  Necla  Hanım.  Bir  sorun  mu  vardı?
-Evet  Müdür bey.  Bana  bu  gün için  izin  verir  misiniz?
-Hayırdır?  Acil  bir  durum  mu  var?
-Evet  Müdür bey.  Çok  acil  bir  durum  var.
-Mahsuru  yoksa  ne  olduğunu  öğrenebilir  miyim?
-Şeyyy.  Nasıl  anlatayım  bilemiyorum.  En  iyisi  hiç  sormayın  daha  iyi.
-İyi  ama  Necla  Hanım.  Sudan  bir  sebeple  izin  istiyorsanız  olmaz ki.  Görüyorsunuz  yılın  bu  son  günlerinde  işler  sıkışık.  Ben  çalışanlarımın  fazla  mesai  yapmasını  beklerken  siz  izin  istiyorsunuz.
-Müdürüm.  Sebep  sudan  değil.  Ailevi  bir  mesele.
-Lütfen  Necla  Hanım.  Ailevi meseleleri iş  yerimize  taşımayalım.  Şimdi  doğru  işinizin  başına.
-Şeyyy.  O  zaman  açıklayayım.
-İsabet  olur
-Müdürüm…Benim  oğlan  okulda  bir  kız  arkadaşını  taciz  etmekle  suçlanıyor.  Okul Müdürü biraz  önce telefon  edip  acil  olarak benim  ya  da  babasının  okula  gelmesini  istedi. Babası  kaç  gündür  yorgan  döşek  yatıyor.  Adam  fena  halde  grip.  Mecburen  benim  gitmem  gerekiyor.
-Hımmmm.  Konu  önemliymiş.  Gidin  madem  ama  işinizi  çabucak  halledip  yine  dönün.  Gördüğünüz  gibi  hiç  kimsenin  başını  kaşıyacak  durumu  yok  burada.
- Tamam  müdürüm.  En  kısa  zamanda  dönmeye  çalışacağım.  Söz. 

 

 

ON  DAKİKA  DAHA  SONRA…

İş  yerinden  çıkan  Necla  hemen  bit  taksi  çevirdi  ve  ‘’ Nereye  abla’’  Diyen  taksi  şoförüne  ‘’ Bizim  eve’’  Diye  cevap  verdi.

Yılların  taksi  şoförü  olan  Jet  Ferhat  artık  müşterilerinin  ağzından  çıkan her  sözün  ne  anlama  geldiğini anlayacak  kadar  insan  sarrafı  olmuştu  onlarla  yaptığı  bu  yolculuklar  sayesinde ‘’ Sizin  ev  nerede?’’  diye  sormadan  önce  ‘’  Yine  baskın  var  anasını  satayım.  İnşallah  sonunda  cinayet  filan  olmaz.  İşin  yoksa  bir  de  saatlerce  polise  ifade  ver’’  Diye  geçirdikten  sonra  işi  şakaya  vurarak  ama  aslında  gayet  ciddi  sordu: ‘’ Abla  baskın  filan  mı  var?’’’

Necla  şaşırmıştı.  Nereden  anlamıştı  ki  şoför?  Hal  ve  hareketleri o  kadar  belli  ediyor  muydu  kocasını  bir  orospuyla  basmak  için  eve  gittiğini?  Şoförün  sorusunu  anlamazlığa  getirip  cevap  verdi: ‘’ Şehriban  Mahallesi,  Pancar  Sokak  No  128  e  gidiyoruz.’’

Şoför  rahatladı.  O  sokakta  yaşayanlar  genelde  sosyetik  tiplerdi.  Oralarda  böyle  baskınlar  filan  olsa  da  cinayet  filan  olmazdı.  Medeni  medeni  boşanırdı  insanlar.  Gaz  pedalına  olanca  ağırlığı  ile  yüklendi.


On  beş  dakika  geçmemişti  ki  oturdukları  apartmanın  önündeydi Necla.  Taksiciye  bir  elli  lira  uzatıp  arkasından  ‘’Abla  paranın  üstünü  al’’  dediğini  hiç  duymadan  direkt  dış  kapıya  yöneldi.


Taksici  ‘’Eyvallah  hanım  abla’’  diyerek  elli  lirayı  sakallarına  sürüp  cebe  attığında  Necla’nın  kafasındaki  tek  düşünce  kocası  olacak  alçağın,  koynuna  attığı  kadının  kendisinden  güzel  olup  olmadığıydı. Acaba şıllık  orospu,  kendisinden  daha  güzel birisi  miydi? Eğer öyle  ise  Haluk  gibi  bir  sümsükle  ne  işi  olabilirdi?  Sonra  Haluk denen  sümsük  nasıl  olur  da  bir  kadını  tavlayabilir,  hatta onunla  kendi  yatağında çiftleşebilirdi?


‘’Offf  yaaa.  Allah  kahretsin.  İnşallah  evde  filan  değildir.  İnşallah  benim  yatağımda  bir  başka  kadın  yoktur.  Kalbim  bu  strese  dayanamayacak.  Ne  olursa  olsun  artık’’  Diyerek ikinci  kattaki  kendi  dairelerine  çıkmak  için  asansörü  bile  kullanmadan  merdivenleri  tırmandı.

Hisleri  ve  duyguları  ‘’İnşallah  yatakta  bir  karıyla  yakalar  da bunu  gerekçe  göstererek  boşar,  sonra  kendimi  Sadun’un kollarına  atarım  rahatlıkla’’ derken; mantığı  ve  gururu  ise  ne  olursa  olsun  aldatılmış  olmayı  kabullenemeyeceğinden  ‘’  İnşallah  hiç  bir  şey  yoktur’’  diyordu.

Kendi  dairelerinin  önüne  geldiğinde  artık  kalbi neredeyse  duracak  vaziyetteydi. Anahtarıyla  kapıyı  yavaşça  açtı. Allah  Allah…Kocasının  ayakkabıları içerde ayakkabılıktaydı  ama  ayakkabılıkta  tanımadığı  bir  çift  ayakkabı daha vardı.  Bir  çift  spor  ayakkabısı.  Erkeklerin  de,  bayanların  da  giydiği  türden  bir  çift  spor  ayakkabısı…Şifonyerde  ise  kocasının  montu  dışında  yabancı  herhangi  bir  şey  yoktu.

‘’ Hay  Allahım  ya..Adamın  günahını  aldım.  Bir  erkek  arkadaşı  gelmiş  sanırım’’  Diye  düşünerek salona  geçtiğinde  salonda hiç  kimse  yoktu. ‘’Acaba  mutfaktalar  mı?’’  Diye  mutfağa  doğru  yönelmişti  ki  yatak  odasından gelen kocasının sesini  duydu: ‘’ Eeeee  yeter  ama  hayatım.  Neticede  bu çeşme  suyu değil.  Haşatım  çıktı  yahu..’’

Necla  beyninden  vurulmuşa  döndü.  Üç  senedir  kendisine  elini  bile  sürmeyen  bu  şerefsiz  evladı  şimdi, üstelik  bir  başka  kadının  kollarında  haşatı  çıkıncaya  kadar  sevişmişti ha?


O  hışımla  yatak  odasının  kapısını  açıp  rüzgar  gibi  içeriye  daldığında Haluk  neye  uğradığını  anlayamadan  anadan  üryan  bir  şekilde  yataktan  fırlayıp  ayağa  kalktı.  Necla  yirmi  yıllık  kocasının  o  iğrenç  vücuduna  bakmadı  bile.  Aniden  kafasına  yorganı  çekip  kendisini  saklayan  şıllığı  merak  ediyordu.

Öfkeyle  yorgana  sarılıp  o  orospunun  üzerinden  almaya  çalıştı  ama  kadın  öylesine  canla  başla  yüzünü göstermemek  için  yorgana sarılmıştı  ki  bu  pek  mümkün  görünmüyordu.  Lakin  yine  de  kadının  bacaklarını  görmüştü. Görmesine  görmüştü  ama  jiletle  kılları  alınmış  olduğu  besbelli  olan  bu  bacaklar  kadın  bacağından  çok  erkek  bacağına  benziyordu.

Şaşkınlıkla  donunu  giymeye çalışan Haluk’a  kustu  bütün  öfkesini

-Ulan  pezevenk,  ulan  deyyus.  Beni,  kendi  yatağımda  erkek  kılıklı  bir  karıyla  mı  aldatıyorsun?

Haluk  artık  okun  yaydan  çıktığını,  o  yorganın  altındakinin  kıyamete  kadar  o yorgan  ile  kendisini  saklayamayacağını  biliyordu.  Seslendi.

-Oldu  olacak,  kırıldı  nacak.  Yorganı aç  da  kim  olduğunu  görsün.

Yorganın  altındaki şıllık,  yorganı  üzerinden  attı  ve  kendisini  gösterdi.

Necla  karşısındakini  görünce  bir  mide  bulantısı  ve  öğürme  krizine  tutuldu.  Çünkü  bu…Evet  bu, bir  senedir hasretiyle  yanıp  tutuştuğu,  ‘’  Senin  kollarında  uyumak  için  canımı  bile  veririm’’  dediği  Sadun’dan  başkası  değildi.

Necla,  içinde  ne  varsa  halının  üzerine  kusarken Sadun  sanki  hiçbir  şey  olmamış  gibi  elini  onun  omzuna  koydu  ve:

-Ben  sana  ‘’ Kocan  seni  bir  başka  kadınla  aldatmaz’’  dememiş  miydim?    


---------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Tarih: 03.01.2017

 

Nazilli´de  meydana geldiği belirtilen olay iddiaya göre, şöyle gelişti; Kocasından şüphelenen N.G. adlı kadın, saat 11.00´de çalıştığı işyerinden izin aldı. Evine gittiğinde, kocası H.G.´yi yatakta S.C. ile eşcinsel ilişki sırasında yakaladı. S.C. hızla evden kaçarken, kadın da cep telefonunu aldığı kocasını evden kovdu.

Cep telefonundaki mesajları okuduğu belirtilen N.G., kocası H.G. ile S.C.´nin birbirleriyle bir gün önce yaptığı görüşme ve yazışmaların kayıtlarıyla boşanma davası açtı. N.G. bu kayıtları, S.C.´nin çalıştığı kamu kurumunun merkezine de gönderdi. Eşcinsel ilişki skandalına adı karışan S.C.´nin Nazilli´de yurttaki işine de son verildi.

Boşanma davası açan kadının, kocasının cep telefonundaki yazışmalardan, yurtta kalan bir üniversite öğrencisinin de eşcinsel ilişki için önerildiğini fark ettiği ve bu konuda da kurumu bilgilendirdiği kaydedildi. Bununla ilgili de araştırma yapılırken, bu ilişkilere aracılık ettiği öne sürülen yurttaki güvenlik görevlisi Z.Y. de açığa alındı. Z.Y. hakkındaki soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

S.C.´nin işine son verildiğini belirten kurum yetkilileri, "Kurum dışında yaşanan, onaylamadığımız bir durum söz konusu" dedi.

( Ben Sana ‘’ Kocan Seni Başka Kadınla Aldatmaz’’ Dememiş Miydim? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 6.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.