Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır


Takvim yaprakları 19 Ocak 1992'yi gösterdiğinde İstanbul- Erenköy'de doksan iki yaşında çok çok yaşlı bir adam son nefesini vermek üzereydi. Başında ise onun ellerinden tutan seksen iki yaşındaki eşi vardı.

Yaşlı kadın derin bir sevgi ile baktı kocasının gözlerinin içine, onun artık dönülmez yola çıktığını anlayınca usulca fısıldadı:

-Yıllardır sana okuyamadığım bir şiirim var. Onu okuyayım mı Asım Bey? Bana yaptığın bestene nazire olarak yazmıştım.

-Bugüne kadar niçin okumadın?

Seksen iki yaşındaki kadının yanakları al al oldu. '' Mahcubiyetten'' Diyemedi ama adam anlamıştı. Onlar eski İstanbul beyefendisi ve hanımefendisi idiler, karı koca olsalar da birbirlerine olan aşklarını öyle kolay kolay söyleyemezlerdi.

'' Oku, dinliyorum.'' Dedi adam güçlükle.

Kadın başladı okumaya.

"Ömrüm seni sevmekle nihâyet bulacaktır
Yalnız senin aşkın ile rûhum solacaktır

Bin cânı fedâ eylesem azdır sana billâh
Hayfâ ki ecel sadece bir cân alacaktır

Mecnûn seni, Leylâ beni kıskansa aceb mi
Efsane-i aşkım ile dünya dolacaktır

Yıllarca bu yollarda kalan gözlerim elbet
Son uykuya sensiz sana hasret dalacaktır

Etmez ise kısmet yüce Rabbim seni bir gün
Tâ mahşere dek gökte şu feryat kalacaktır

Son darbe-i kalbim yine ismin olacaktır
Yalnız senin aşkın ile rûhum solacaktır


İki damla göz yaşı, adamın yanaklarından çenesine doğru süzüldü. Karısının yazdığı şiir, ilk ve son beyitler hariç on beş sene önce onun için yaptığı bestenin sözleriydi.

"Ömrüm seni sevmekle nihâyet bulacaktır
Yalnız senin aşkın ile rûhum solacaktır

Son darbe-i kalbim yine ismin olacaktır
Yalnız senin aşkın ile rûhum solacaktır.''


Şiiri dinledikten sonra '' Suzan'' dedi ve ardından Kelime-i Şahadet getirerek son nefesini verdi.

*****

Mustafa Asım Bey, Türkiye'de herkesin tanıdığı adıyla Yesari Asım Arsoy ile Suzan Hanım 1927 Yılında Büyükada'da tanışmışlardı. İlk tanışmalarında Yesari Asım 27, Suzan Hanım ise 17 Yaşındaydı.

Birbirlerini görür görmez sevmişlerdi ve bir süre görüştükten sonra evlenmeye karar vermişlerdi. Ancak önlerinde çok önemli bir engel vardı: Yesari Asım Arsoy, oldukça dindar bir Müslüman ailenin, Suzan Hanım ise bir Yahudi ailenin evladıydı.

Suzan Hanım'ın ailesini ikna etmesi zordu ama daha da zor olanı Yesari Asım Arsoy babasını nasıl ikna edecekti? Zira oğlunun müzisyen değil de bir hafız olmasını isteyen baba Ömer Lütfi Efendi'nin böyle bir evliliğe '' Hayır '' Diyeceği kesindi.

Sonunda gözünü kararttı ve babasına bir Yahudi'nin kızı olan Suzan ile evlenmek istediği fikrini açtı. Açmasına açtı ama açmasıyla birlikte korktuğu başına geldi. Ömer Lütfi Bey ''Kesinlikle olmaz.'' Diyordu da başka bir şey demiyordu.

Zaman şimdiki zaman değil ki git canının isteğiyle evlen, sonra tak koluna, '' Babacığım sana gelinini getirdim.'' de... Hele hele de besteleri ile Türkiye'yi sallayan bir müzisyen olacaksın da evlenmek için gidip babadan izin isteyeceksin!!! Ama o yıllar öyleydi işte.

Yesari Asım Bey aşkını kalbine gömdü. Bu arada Suzan Hanım da aşkını kalbine gömdü ve gelen evlilik tekliflerini hep geri çevirdi.

Yesari Asım Bey, babasının ölümünden sonra bir kez daha Suzan Hanımla evlenme girişiminde bulundu. Bu sıralarda kendisi 40, Suzan hanım 30'lu yaşlardaydı. Lakin bu sefer de amcası Mahmut Remzi Bey '' Hayır'' Diyordu bu evliliğe...

1954 Yılında, yani Yesari Asım Bey 54 Yaşına geldiğinde....

''Hah artık Suzan Hanım'la evleniyor '' dediğinizi duyar gibiyim. Ne gezer efendim. 54 Yaşına geldiğinde asla gönlüne yatmayan bir kadınla evlendirdiler onu.

Evet, Türkiye'nin en tanınmış bestekarı, kendi gönlünün sevdiği ile değil amcasının uygun gördüğü bir kadınla evlendi ama bu evliliği süresince ne kendi yüzü güldü ne de evlendiği kadının. Haliyle çok uzun süren bir evlilik olmadı bu. Ama yine de bu evliliği süresince Büyükada'ya bir kez olsun adım atıp Suzan Hanımla görüşmedi.

Zoraki evlilik boşanmayla noktalandı ve 1977 Yılına geldiğimizde yani Yesari Asım Bey 77, Suzan Hanım 67 Yaşındayken amca Mahmut Remzi Bey de öldü.

Amca Mahmut Remzi Bey, ölmeden önce yeğeni Asım Bey'in '' Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır'' Şarkısını dinlemiş ve çok etkilenmişti. Son nefesini vermeden önce vasiyet etti: ''İzin veriyorum. Asım ile Suzan evlenebilirler. ''

Nihayet izin çıkmıştı tam tamına elli senelik bir bekleyişten sonra.

Her ikisi de '' Elli yıl bekledikten sonra verdiğiniz iznin içine...'' demedi.

Her ikisi de '' bunca sene beklemeye değer mi?'' Diyenlere '' "Bizim gönlümüz yazboz tahtası değildir, biz bir insanı gönlümüze ya hiç yazmayız, yazarsak da bir daha silmeyiz!" Diyorlardı.

Allah uzun bir ömür verdi, Yesari Asım Arsoy 77, Suzan Hanım 67 Yaşındayken evlendiler ve bu evlilik 19 Ocak 1992'de Yesari Asım Arsoy'un yorgun kalbi durana kadar 15 sene daha devam etti.

Aynen güftede dendiği gibi: '' Son darbe-i kalbim yine ismin olacaktır. ''
( Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır başlıklı yazı Sami Biber tarafından 18.01.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.