Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 15.01.2017
Okunma Sayısı : 1877
Yorum Sayısı : 1

ISIRILMAK  NE  Kİ. ÖLDÜRÜLENLER BİLE  VAR.

Aşağı  yukarı  dünyanın  bütün  parlamentolarında karşıt  görüşlü  millet  vekilleri  arasında  zaman  zaman  tansiyon yükselir  ve  bu yükselen  tansiyon  dolayısıyla  yumruklaşmalar  olur. Ancak  ölüm  olur  mu  işte  bunu  bilmiyorum.  Ama  Türkiye’de T.B.M.M  Çatısı  içinde  ya  da  dışında  milletvekili  ölümlerine  şahit  olmuşuzdur  maalesef.

Türkiye  Büyük  Millet  Meclisi,  açılışından  çok  kısa  bir  süre  sonra  ilk  milletvekili katli  olayı  ile  karşılaşır  6 Mayıs  1920  Tarihinde.   Öldürülen kişi  Trabzon  Milletvekili  Eyübzade  İzzet  Bey  ve Gümüşhane-  Kelkit  Milletvekili  Ziya Beydir.

Eyübzade  İzzet  Bey  çok  çeşitli  devlet  görevleri yaptıktan  sonra  1908-1918  Yılları arasında Osmanlı  Meclis-i  Mebusanında  Trabzon Milletvekili  olarak  görev yapmış  ancak  Mondros  Ateşkes  Antlaşmasından  sonra memleketi  Trabzon’a  geçerek  burada  Trabzon  ve  Havalisi  Müdafaa-i  Hukuk  Cemiyetinin  kurucuları  arasına girmişi  23  Temmuz  1919 da Erzurum  Kongresine  Trabzon  temsilcisi  olarak  katılmış  ve  Mustafa  Kemal’in  Kongre  başkanlığına  getirildiği  o kongrede  Erzurumlu  Hoca  Raif  Efendi  ile  birlikte  başkan  yardımcılığına  getirilmiştir.  Ancak  Kongrede  alınan  kararlar  ile  kalk  ile  Padişahın birbirinden  uzaklaştırıldığını,  bunun  da kötü  sonuçlar  doğuracağını  ileri  sürdüğünden  Mustafa  Kemal ile  ters  düşmüş  ve  bu  sebeple  de Sivas  Kongresine katılmamıştır.

T.B.M.M  açıldıktan  sonra  her  ilde yapılan  seçimler  sonucu  Trabzon’dan  milletvekili  olarak  seçilen  İzzet  Bey , 1  Mayıs 1920  de  kendisi  gibi millet vekili  seçilen Faik  Bey,  Kadızade  Recai  Bey  ve  Gümüşhane  Milletvekili Ziya  bey  ile  Ankara’ya  ulaşmak  için  yola  çıkmışlar  ancak yolları  Balıkesirli  Çerkes  Çavuş  adlı  bir  eşkıya  ve  grubu  tarafından kesilmiş,  ve  kafiledekilerden  Ziya  Bey  ve  İzzet  Bey  öldürülmüştür.

Meclisin  dışında  cereyan  eden  bu  ilk  milletvekili  katliamından  kısa  bir  süre  sonra  yine  meclisin  dışında  ve  yine  bir  Trabzon  milletvekilinin  katledilişine  şahit  olmaktayız.

İkinci  katliam  Trabzon  Milletvekili  Ali  Şükrü  Bey’in  katlidir.

İzzet  Bey  gibi  Ali  Şükrü  Bey  de  daha  önce  Meclis-i  Mebusan  üyesi  idi.  O  da  İzzet Bey  gibi  daha  sonra  Kuvay-i  Milliye  katıldı.TBMM  açıldıktan  sonra  da  Trabzon Milletvekili  olarak  T.B.M.M de  yer  aldı.  İyi  bir  hatip  olduğu  için  T.B.M.M  tarafından  halkın  Milli  Mücadeleye  inanması  ve  aleyhte  propagandalara kanmaması için  düzenlenen  ‘’İrşad  Encümeni’’  içinde  yer  alarak  şehir  şehir,  kasaba  kasaba  dolaştı.

Muhafazakar  bir  yapıya  sahip  olan  Ali  Şükrü  Bey 1920  de  T.B.M.M.  den  içki  yasağı  (  Men-i  Müskirat )  Kanununun  çıkması  için  canla  başla  çaba  gösterdi  ve  bu  kanunun  meclisten  çıkmasını  sağladı.

Ali  Şükrü  Bey,  Hariciyeci  olmaması  sebebiyle  İsmet  İnönü’nün  Lozan’a  gönderilmesini  sert  bir  şekilde  eleştirdiği  gibi Lozan  görüşmeleri  ile  ilgili  olarak  yabancı  basın  ve  kaynakların  ayrı  şeyler  söylediğini,  İsmet  Paşa’nın bazı  hakikatleri  milletten  gizlediğini  de  söyler.  Ama  bu  kadar  değildir.  Mustafa  Kemal’in  gazetesi  denilen  Hakimiyet-i  Milliye  Gazetesine  karşı  Tan  adlı  bir  gazete  çıkarır ve  halifeliği  canla  başla  savunan  yazılar yazar bu  gazetede. Bu  arada  Mustafa  Kemal  ile  Meclis  çatısı  altında  birbirlerinin  üzerine  yürüdükleri  de  iddia  edilmiştir.

Oldukça  gözükara  ve  pervasız  bir  insan  olan  Ali  Şükrü  Bey 1923  senesinde  26  Martı  27  Marta  bağlayan  gece birden  ortadan  kaybolur.  Ailesinin  durumu  bildirmesi  üzerine  yapılan  aramalar  sonunda   iki  gün  sonra  cesedi  Ankara  yakınlarındaki  Mühüye  köyü  civarlarında  bulunur.

Katilin  Topal  Osman  olduğu  iddia  edilse  de  bu  konuda  kesin  bir  şey söylenemez  zira  olaydan  çok  kısa  süre  sonra  Topal  Osman  da  öldürülür.

Meclis  Çatısı  altındaki  ilk  cinayet  ise  Deli  Halit  Paşa’nın  katledilmesidir.

Daha  önceki  bir  yazımda  olayı  uzun uzun  anlattığım  için  bu  konuya  fazla  girmeyeceğim.

İddialara göre emekliler  için  yapılacak  bir  kanun  ile ilgili  olarak Halit  Paşa (  Karsıalan)  ile  Ali  Çetinkaya  arasında  meclis  salonunda  başlayan  münakaşa  daha  sonra  meclis  koridorlarına  taşınır.  Koridorda  Halid  Paşa,  Ali  Çetinkaya’ya  silah  doğrultur  ancak  vuramaz.  Bunun  üzerine  boğuşmalar  başlar  ve  işte  bu  boğuşma  esnasında  Rize  Milletvekili  Rauf  Bey ,  Halit  Paşa’yı  tabanca  ile  vurur. 

Halit  Paşa  vurulduktan  beş  gün  sonra  ölür.  Ölmeden  önce  kendisini  vuranın  Rauf Bey  olduğunu  söyler  ama  Ali  Çetinkaya  ‘’  Ben  vurdum. Olay  bir  nefsi  müdafaa  idi’’  der  ve  olay  kayıtlara  nefsi  müdafaa  olarak  geçer.  Ceza  alan  hiç  kimse  olmaz.

Halit  Paşa’nın  vurulma  tarihi  9  Şubat,  ölüm  tarihi  ise  14  Şubat  1925 dir..

Meclis  çatısı  altında  işlenen  bu cinayetin  üzerinden seneler  geçer. Adnan  Menderes,  Fatin  Rüştü  Zorlu  ve  Hasan  Polatkan’ın  idam  edilmelerini  saymazsak 
29 Mart 1989  Tarihine  kadar  TBMM  Çatısı  altında  başka  bir  Milletvekili,  ölümüne  şahit  olmuyoruz.

Meclis  çatısı  dışında  ise  17  Nisan  1978  Tarihinde  13.  Dönem  Milletvekili  ve  öldürüldüğü  tarihte  Malatya  Belediye  Başkanı  olan  Hamit  Fendoğlu  örneği  dışında  hatırıma  gelen  başka  örnek  yok.

Malatya’da  yaşanan  15-16  Şubat  1975  Olaylarında  baş rollerde  görülen  Hamit  Fendoğlu, 17  Nisan  1978 de  kendisine  gönderilen  bombalı  bir  paketin  patlaması  sonucu  hayatını  kaybetti.

Bu  arada  seçilmiş  bir  milletvekili olmasa  da  1971-1972  yıllarında  başbakanlık  görevi  yüklenmiş  olan  Nihat  Erim  de 19  Temmuz  1980  de bir  suikast  sonucu  öldürülmüştü  meclis  dışında.

Evet..Meclis  çatısı  altında  işlenen  ikinci  cinayet  29  Mart  1978  Tarihinde  gerçekleşti  ve  işin  ilginci  bu  sefer  ölen  milletvekili  bir  kavgayı,  hatta  cinayeti  önleyeyim  derken  kendisi  ölmüştü.

Meclis  çatısı  altında  kavgaya  tutuşan  milletvekilleri  ANAP  lı  İdris  Arıkan  ve  DYP  den  seçildiği  halde  o  esnada  bağımsız  milletvekili  olan  Zeki  Çeliker  idi. 

İddialara  göre  Çeliker  ve  Arıkan’ın  münakaşa  sebebi  ise  Çeliker’in  Arıkan’a  ‘’Gördün  mü. Senin  yüzünden  1000 oyla  seçimi  SHP  ye kaptırdık’’ Diyerek  Siirt ilinde  kaybedilen  belediye  başkanlığının  hesabını  sormasıydı ( Çeliker’in  yeğeni  Belediye  başkanı  adayıydı)

Tartışma  büyüyünce  İdris Arıkan silahını  çekti  ve Zeki  Çeliker’e  doğrulttu.  İşte  o sırada  bir  başka  milletvekili  olan  DYP li Abdürrezzak Ceylan  araya girerek  İdris  Arıkan’ın  elinden  silahı  almaya  çalıştı  ise  de silahın  ateş  alması  sunucu  hayatını  kaybetti. Bu  olaydan  sonra  İdris  Arıkan  sadece  13  ay  hapis  yattı.

T.B.M.M Çatısı  altındaki  son  cinayetin  tarihi  31  Ocak  2001.

Bu  tarihte  Mecliste  iktidar  koltuğunda  DSP , yardımcı pilot  koltuğunda  ise  ANAP ve  MHP  Oturmaktadır.

İktidarda  olanlar Meclis  İçtüzük  değişikliği  için  önerge  vermişti  ve  bu  önerge  görüşülüyordu.  Muhalafet  durumunda  olan  FP ve  DYP  bu  değişiklikler  ile  iktidarın,  muhalefetin  sesini  kısmaya  çalıştığını  ileri  sürüyordu.  Tartışmalar  oldukça  alevlenmiş,  hatta DYP  li  Kemer  Genç’in  konuşması  üzerine  meclis başkan  vekili  ara  vermişti.

Oturum  tekrar  başladığında  artık  olay iyice  çığırından  çıktı  ve  MHP  milletvekilleri 
Mehmet Kundakçı, İsmail Çevik, Cahit Tekelioğlu, Cumali Durmuş ile  DYP  Şanlıurfa milletvekili  Fevzi  Şıhanlıoğlu  arasında  müthiş  bir  yumruklaşma  başladı.  İşte  bu  yumruklaşma  sırasında  Fevzi  Şıhanlıoğlu  yere  serildi.

Bunun  üzerine  Fevzi  Şıhanlıoğlu, DYP  Milletvekilleri Zeki Ertugay ve Mehmet Ali Yavuz tarafından kulise çıkarıldı. Daha önce by-pass ameliyatı da geçiren ve üç damarı değişen Şıhanlıoğlu fenalaştı. Şıhanlıoğlu'na DYP'li milletvekili Mehmet Ali Yavuz kalp ilacını verdi. Ancak Şıhanlıoğlu ilacı yutamadan kendinden geçti. 

Durumunun  gittikçe  fenalaşması  üzerine  olay  yerine  gelen FP  li  doktor  milletvekili Ali  Gören  olayın  kalp  krizi  olduğunu  anlayarak  derhal  ilk  müdahaleyi  yapmaya  başlarken aynı  anda  olay  yerine  gelen  bir  diğer  doktor  Milletvekili  Bayram  Fırat  Dayanıklı  da doktorlar  odasından  kendisine  çok  acil  entegrasyon  cihazı  getirilmesini  istedi  ve  bu  cihaz  2  dakika  içinde  geldi.

İki  doktor  ilk  müdahaleleri  yaparken  6  dakika  içinde    ambulans  da  geldi  ama  Fevzi  Şıhanlıoğlu kurtarılamadı. Daha  önce  kalp  ameliyatı  olmuş  olan  milletvekili,  yediği  darbelerin  tetiklediği  bir  kalp  krizi  sonucunda  ölmüştü.

Olay  yargıya  intikal  etti.  Toplanan  tüm  deliller  sonucunda  Fevzi  Şıhanlıoğlu’nu  ölüme  götüren  yumruğun  MHP  İçel  Milletvekili    Cahit  Tekelioğlu tarafından  atıldığı  tespit  edildi  ve mahkeme
Tekelioğlu’nu ‘kastı aşan müessir fille adam öldürme’ suçundan mahkum etti. 2 yıl 9 ay 10 gün olan ağır hapis cezasını Yargıtay da onayınca Tekelioğlu’na cezaevine  girdi  ancak  o  da  İdris  Arıkan  gibi  sadece  13  ay  13  gün  hapis  yatıp  çıktı.

Yani  12  Aralık  2016  da  ayağından ısırılan  Muhammed  Balta  yatsın  kalksın  dua etsin.  Beterin  de  beteri  var…


RESİMLER

 

1- Eyübzade  İzzet Bey

2- Ali  Şükrü  Bey

3-  Ali Şükrü  Bey

4- Halit  Paşa  (  Halit  Kersıalan-  Ya  da  Deli  Halit )

5- Abdurrezzak  Ceylan

6- Fevzi  Şıhanlıoğlu
( Isırılmak Ne Ki. Öldürülenler Bile Var. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 15.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.