Islak isyanlar yaralı kaldırımlardan kayan,

Ölümlü günceler yine yaraların sarıldığı

Bir izlekte peyda olan kara ve çalımı yine inkâr bellediği

Hangi yorgun kelam ise

Sinmeye dair.

 

Hüznü peşkeş çeken sevdalar, sevdalılar;

Dokunaklı terennümlerin gamzesinde gizem

Merhemi iken yanık kelamların

Tuttuğum şeceresi

Hele ki içimde günbegün büyüyen isyan

Yine girdiğim günahların kefareti

Uykudan uykuya ısmarladığım düş perilerimden

Doğan bir ikram yine

Sensizliğin sancısı:

Kayıp surelerinde yüreğin

Kaybolmamaya ant içtiğim ömrün güncesinde belki de.

 

Seyrelen saçları kaderin

Rüzgâra inat dipdiri bir selam

Boyutsuzluğumun peşrevi;

Çaldığım her yalan her hezeyansa

Ölmeyi dilediğim gecelerin tutsağı

Bir nebze de olsa uyutulmayı beklediğim o terane,

Adsız konukların sansız yoksunlukları

Yine boydan boya serildiğim hangi şiirse,

Topladığım ayak izleri

Kime ait olduğunu bilmediğim;

Tetikleyicisi tüm selamı kesenlerden arda kalan

O terennümde kaybolmuşluğum.

 

Yine sefanın piri üç beş menkıbe

Adını unuttuğum sevdalardan yüreğe akan

Oluk oluk yaşlardan mütevellit bir pınar olsa da

Kanadığım,

Kandırıldığım hangi yalansa

Yol iz bilmediğim bir aşkın pervazında

Usulca beklerken.

 

Hele ki tetikleyici yüreğin yine kınında saklı,

Gözlerinde fevri bir rota,

Sap dediğin sapmadığım;

Sus deyip de susmadığım

Ama susadığım öfkesi o metazori aşkların

Belli ki ödediğim kefareti

Ettiğim her boykotta

Süzülen lime lime bir serenat

Noksan kelamlarda nidalarını duyduğum,

Sen iken gözünden sakındığım;

Ben iken imkânsızlığın çeperinde

En asil imge yine sevdanın izdüşümü.

 

İlk ağızdan sessizlik;

Mensur bir şiir tadında

Gelmesini beklediğim ilham,

Vazgeçişlerinden arda kalan son bir tükeniş

Endamında hayatın cüz-i iradem

Yine sol yakamda göğün iliştirdiği:

Kâh bir elem kâh bir selam,

Her bendine bilinmezin

Saplanmışken aşk sancağından öte

Huşudan sıza katre katre

Yine yol yine yoldaş mademki her şiir sahibine,

Yorgunluğun med-ceziri adeta

Kaybolmaya yeminli isem

Yine yüreğin nazarında.

 

Bir nifaksa sokulan hayatla arama,

Bir yalansa bedellerinin ödenmediği:

Belki’lerle yorgun geçen bir ömrün tetikleyicisi

Adeta zaman;

Zinhar yalan, sen gönül bekçim,

Sen ki sefahat elçim:

Vebali ağır bilemezsin,

Yankısını bir ben duyarım

Öldürdüğüm düşlerimin.

 

( Ant İçtim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 1/27/2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.