1
Siz de dehşetle ve ibret ile izliyorsunuz ben de ve benim gibi bir çokları
da televizyonlardan izliyorlar. Suriye'de ve Türkiye'de akıl almaz olaylar
yaşanıyor bir iki senden beri... Kimi resmi rakamlara göre üç milyon, resmi
olmayan rakamlara göre de beş milyonun üzerinde Suriyeli vatandaş Türkiye'ye
sığınmış durumda... Maalesef başımızın üstünde yerleri vardır diyemeyeceğim,
benim gibi bir çokları da diyemiyor.
Yapılan araştırmalarda beş yılda Türkiye'de iki yüz binin üzerinde Suriyeli
çocuk doğduğu tespit edilmiş. Arkadaşların doğum kontrolü diye bir şeyden hiç
haberleri yok ne yazık ki... Hükumetimiz bunlara vatandaşlık verip,
referandumda da oy kullanmaları için çalışmalar yapıyormuş, ne kadar yanlış
hareketler bunlar. Adamlar zaten doğru düzgün Türkçe bilmedikleri gibi, neye oy
verdiklerini, vereceklerini de bilmiyorlar...
Bizim askerlerimizi El Bab'da Menbiç'de, Cerablus'da patır patır şehit olurken
toprağa düşerken, beyefendiler de burada keyif çatacaklar. Bu vatanı için
savaşmayan hainleri görünce hemen aklıma bizim Çanakkale Savaşında ki
dedelerimiz on beşliler (15 liler) geldi aklıma. Onlar o temiz, mangal
yürekliler Çanakkale'de vatan için hem de hiç düşünmeden canlarını feda
ettiler. Bizler savaş zamanı cepheden kaçmadık hiç bir zaman, çok küçük
istisnalar olmuştur tabi ki... Halep'in Şam'ın delikanlıları da ipini koparıp
Türkiye'de nasıl kalırız, nasıl yaşarız, buranın nasıl vatandaşı oluruz,
Avrupa'ya buradan nasıl zıplarız; başka dertleri yok. Tuzları kuru, bir çok
vatandaşları orada şehit düşsün, ölsün gebersin, hiç umurlarında değil.
Bir çoğumuz bilmeyiz o ''Hey On beşli on beşli Tokat Yolları taşlı, on beşliler
gidiyor kızların gözü yaşlı'' Türküsünün hikayesini... Rumi Takvime göre 1315
miladi takvime göre ise 1897 de doğan ve Çanakkale Savaşına koşa koşa giden
Türk Gençlerdir bunlar. "Hey Onbeşli türküsünün söz yazarı İboş Ali
Ağa'dır. Seferberlik yıllarında Adana'dan Tokat'a askere giden İboş Ali,
Adana'dan sevdiği kız Hediye için genç yaşta askere giden askerlerin
durumlarını açıklayan ‘Hey Onbeşli' türküsünü yazmıştır" Bir de düğünlerde
göbek atarız ''Hey on beşli on beşli.'' diye diye, aklımıza 1915'de yaşananları
getirmeden... Ey Suriyeli, kaçtı mı benim atam savaştan? Kaçtı mı düşmanın önünden?
Eğer ki Müslümansan sen niye kaçıyorsun o zaman? Bazısı da benzetme yapıyor
''Onlar muhacir biz Ensar imişiz.'' Ensar ile muhacirlere kurban olsunlar. Çok
şahit oldum hele de cuma günleri cuma namazının çıkışına gelip de ''Allah
Allah'' diye dilenen Suriyelilere... Eğer ki Müslümansan bir de erkek isen gir
camiye cuma günü, kıl namazını, sonra da yardım eder sana içinde azıcık vicdanı
olan Türk Vatandaşları...
Suriyeli sığınmacıların sadece yüzde on dört % 14 gibi bir kesimi kamplarda
yaşıyor, diğerleri Türkiye'nin bir çok şehrine dağılmış durumda. Seksen bin
nüfuslu Osmaniye'de 25 bin Suriyeli, Urfa'da 467 bin Suriyeli, Nüfusu 128 bin
olan Kilis'de 86 bin Suriyeli yaşıyor. Bu vatandaşların da yapılan
istatistiklere göre ancak ve ancak yüzde onu % 10 okuma yazma biliyor, yani
cahil çoğu. Başımıza ne gelirse cahillikten gelmiyor mu bunca senedir? Meslek
sahibi olan doktor, hukukçu, eczacı, öğretmen gibi olanlarını zaten Avrupa,
aldı götürdü bize de bu cahiller topluluğu kaldı maalesef...
Onlar ülkemizde misafirdirler. Tabi ki çok zor evinden, yurdundan ayrı kalmak
lakin burada geçici bir süre de kalacaklarsa yurdumuzun kurallarına da azami
derecede uymak zorundadırlar. Terbiyeli, saygılı olacaklar en başta ve oy
kullanmaları da hiç gerekli değil kanımca. Onları oy deposu gibi gören
iktidarlar, dul kadınlarını da kuma gibi gören erkekler, büyük yanlışa
düşerler. Bir an önce savaşın bitmesi ve bıraktıkları yuvalarına dönmeleri
kendi yararlarına olacaktır. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...