Zamanın üstü örtülü gerçekleri var,

Yaşam denen maceranın da saklı kahramanları…

Saklı kadınlar tanıyorum

Mahrem kıyıları engin bilen zarf dolu cümleler,

İçine kurutulmuş çiçekleri sakladığım zarflar, evet:

Bir de adamların iştigal ettiği ölümler var.

Var da var,

Bir de şu soluk imgeler var:

Kadının avurdu çökük,

Elleri kuru ve çatlamış,

Gözleri de nemli:

Bir dokun bin ah işit mi onca hüznün vebali

Hele ki kıyama durduğu aşkın nezdinde

Tortulu bir ömrün de faturasını çıkartan

Terk edildiği haznede,

Terk ettiği gençliğinde

Bir de çatal sesinde vahşetin.

 

Adamlar tanımıyorum oysa:

Ne ölü taklidi yapan bir imge

Ne de dul kadınların mezarını kazan

Yarısı hezeyan yarısı nefret kaynayan

Sayısız badire…

 

Az sonra alt yazı geçecek:

Öyle ya; dilek tuttum içimden,

Mutlu aileler görmek istiyorum gönül gözümle:

Mutlu kadınlar helali olmuş iken yanı başındaki adamın

Bir de öksüz kalmayı reddeden sübyan gölgeler.

 

Az sonra geçen alt yazıyı tasarlıyorum içimden ama…

Sonrasını kestirmek mümkün:

Al işte;

Biri hapiste biri makberde

Çocuklar mı kaldı geride?

Ya kaldıysa işte kıyamet habercisi;

Asla silinmeyecek hafızasından,

Annesinin katili bir adam yoksa baba mı demeli

Elleri kan içinde yüreğinde ise örtülü kalın bir yorgan.

 

Reklam arası,

Demek ki var devamı bu gün yaşanan onca vahşetin.

Dokunduğum hangi yürekse,

Dokundurduğum hangi terane mi?

İsti rate çekilmiş vicdanlardan arda kalan?

Yankısını duymak

İçi dışı bir sevdalara düşmesi yolun

Yaşanan can pazarından öte

Hani nerede mutluluk?

 

Sağaltıyorum acılarımı bir bir,

Eşleşen yangınları muhbir belleyip

Yine eliyle kazdıkları mezarın bekçisine selamım naçizane:

İyi bak o yorgun ruha,

Ara sıra uğrarım da hangi kabirse bir diğerine komşu,

Dilimde Fatiha,

Yürekte tekbir,

Zaten delik deşik benliğim Rabbim,

Ölmeden mezara giren bir yürekten ne kaldıysa geriye:

Ütüsüz ruhum bu gün,

Afiyette olsam da

Gönülde çalan o daimi şarkı.

 

Hatırla sen de yüreğim hatırla:

Hüzün kadar sırdaş kimi tanıdım ki?

Hem demezler mi?

Her şeyin hayırlısı:

Gönül bu; uzaktan sevmelere alışkın

Kala kalmışlığın olmaz mı derin yarası?


( Saklı Kadınlar Tanıyorum... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 2.04.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.