Dünya'nın sayılı nimetlerinden biridir çocuk. İnsanın neslinin ileri ki senelere devamını sağlar en başta. Aşkın meyvesidir, Yüce Allah'ın müjdesidir. Doğduğu zaman hiç bir çocuk yoktur ki anne ve babasına muhtaç olmasın. Geyik yavruları, aslan yavruları, ayı yavruları ve daha birçok canlının yavruları bir kaç saat içinde ayağa kalktıkları halde, insan yavrusu ancak bir sene gibi bir zaman zarfında ayağa kalkabilmektedir. Ama bizim de en büyük kazancımız öğrenme yeteneği ve akıldır...


Bugün yeryüzünün birçok ülkesinde karışıklıklar almış başını gitmektedir. Savaşlar, açlık, nüfus patlaması dünyanın birçok bölgesinde emniyet ve huzur bırakmamıştır. Ne acıdır ki bu savaşlarda çocuklar kullanılmakta ve ön saflarda ileri sürülmektedir. Okula gitmesi gereken, beyni bilgi ile yüreği sevgi ile dolması gereken on iki on üç yaşlarındaki çocuklar bir hiç uğruna ölüp gitmektedirler, ellerinde kalaşnikoflar ile. İnsanlık için ne kadar utanılacak bir durum. Kimse ahkâm kesip de bir ideal uğruna öldüklerini söylemesin bana. Büyükleri beyinlerini yıkamadıkları müddetçe hiç bir çocuk hiç bir canlıya silah çekmez, çekemez yüreği kaldırmaz böyle şeyleri yapmaya...


Bakın senelerden beri ülkemizde kutlanmakta olan ve de her zaman gurur kaynağımız Mustafa Kemal Atatürk'ün armağanı, aziz hatırası bir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız var ve senelerdir de tüm dünya çocukları ile bir şenliğe dönüştürerek beraber kutluyoruz bu bayramı. Bundan daha güzel ve bizi şereflendiren bir şey olabilir mi? Gelin bakalım siz de gelin zamanında düşman olduğumuz ülkelerin çocukları; Rum Çocukları, Ermeni Çocukları, Rus Çocukları, Yunan Çocukları Suriye Çocukları, Irak Çocukları. Bizim yüreğimizde hepinizi alacak kadar yer var.


Kendi çocuklarına daha bir kere bile fiske vurmamış bir baba olarak kendimle gurur duyabilirim ki aranızda benim gibi daha niceleri de vardır mutlaka. Hiç sevmediğim atasözlerinden biri ''Kızını dövmeyen dizini döver.'' atasözüdür. Buna karşı ben de bunu çürütecek başka bir atasözü söylerim o zaman. ''Dayak ile adam olunsaydı eşekler âlim olurdu.''


Kaç kere dediniz çocuğunuza ''Seni Seviyorum'' diye. Çok mu zor? Bir başlayın hele sonra gerisi gelir merak etmeyin. Ben iki günü sektirmem salarım gider o kelimeyi ortaya, bazen abisi alır yan cebine koyar, bazen kızım alır yüreğinin orta yerine koyar. Mutlaka ortaokulda lisede okuyan çocuklarınız vardır. Dersleri de kötü olabilir. Bazı çocuklar Arap atı gibi sonradan açılır sonradan aklı başına gelir. Hiç bir zaman ''Senden adam olmaz.'' kelimesini kullanmayın, çıkarın bu kelimeyi lügatinizden. O zaman çocuklarınızın da daha gayretli olduklarını mutlaka gözlemleyeceksiniz ders konusunda...


Her çocuk annesi babası için bir çiçektir, ama koparılmak için değil bilgi ile sevgi ile sulanmak için vardırlar. Olabilir çocuğunuza karşı bazen hata yapabilirsiniz. Özür dileyin, ne kaybedersiniz? Bu sizi onun gözünde küçültmez bilakis daha da büyütür. Türkiye'nin sayılı bilim adamlarından rahmetli Profesör Doktor Atalay Yörükoğlu'nun bu konuda kaleme aldığı ve kitaplarının da arka sayfasında bulunan, her Türk ana babasının okuması gereken dünya çapında bir yazı vardır ''Bir Pulsuz Dilekçe'' diye ona bir göz gezdirin çok büyük kazançlar elde edersiniz. Burada noktalayalım bakalım yazımızı en derin sevgi ve saygılar ile...
( Çocuklarınıza Sevgi İle Yaklaşın başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 12.04.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.