Oysa ne güzeldi her şey yetmişli yıllarda. Tek kanallı TRT'miz hepimize yetiyordu. İlk zamanlar bir iki tane yerli dizi ve bolca yabancı dizi, bizi yaz geceleri, kış geceleri evlerimize kilitlerdi... Öyle ya dünyadaki icadından otuz kırk yıl sonra geldi o beyaz cam yurdumuza... Bayağı heyecan duymuştuk çoluk çocuk...


Tek kanallı zamanlarda bir odada oturur hepimiz seyrederdik. Ne zaman ki renklendi ve kanal sayısı da arttı, işte o zaman aile bağlarımız da zayıflar oldu, birbirimizin yüzlerini daha az görür, daha az sohbet eder, dertleşir olduk aramızda. Bir de buna İnternet ve bilgisayar eklenince, ancak sabah evden çıkarken, bir de gece yatarken görüyoruz birbirimizi...


Refah seviyemiz arttı haliyle, hiç bir evde tek televizyon yok artık İki, üç dört, hatta daha bile fazlaya çıkıyor evlerdeki televizyonların sayısı... Her ne kadar Avrupalılar ve Amerikalılar çok seyretmeyip, okuma yoluna gitseler de, biz Türk Toplumu bir türlü vazgeçemiyoruz televizyondan. İyi de etmiyoruz kanımca... Çocuklar kendilerine uygun dizileri, çizgi filmleri izliyor. Büyüklerden evin hanımı ailevi dizilere takılıyor. Evin reisi baba, biraz tatlı sert, mafyavari dizileri seviyor. Lise çağında delikanlılar varsa, onlar da gençlik dizileri hastası... Velhasılı dizi seyredeceğiz diye, birbirimizin yüzünü ancak uyku için yatağa yönelince görür olduk ki çok acı bir durum toplumumuz açısından...


Kültür ağırlıklı programların izlenme oranları zaten yerlerde sürünüyor istatistiklere bakıldığında. Pöh! kültür de neymiş ki bizim delikanlılar, genç kızlar için... Varsa yoksa bilgisayarda oyun oynasınlar sabahlara kadar whatsap dan mesajlaşsınlar... 


Şimdilerde aynı anda iki kanalı birden gösteren televizyonlar da varmış. İçimiz dışımız dizi oldu neredeyse... Hayır bir de komşular sabah kahvesinde birbirlerine sanki dizinin içinde yaşıyormuş gibi olayları anlatıyorlar. Yok efendim o kavuşmuş, öbürü intihar etmiş, bir başkası şantaj yapmış. Mış, mış da mış mış... Televizyonlarda bu kadar birbirinin benzeri dizilerin olmasını pek de hayra yoramıyorum ben, kusura bakmasınlar. Sanki sistemli yapılıyor bunlar, toplumu uyuşturmak ve halkı uyutmak için diye de düşünmeden edemiyorum, inşallah yanılıyorumdur. Bir zamanlar, komşumuz Yugoslavya'nın başına gelenleri unutmayalım ve uyumayalım... Hepinize en derin sevgi ve saygılar... 

( Ayrı Dünyaların İnsanları Değilse De Ayrı Dizilerin İnsanları Onlar başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 18.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.