Seyredeniniz de vardır, seyretmeyeninizde magazin programlarını, ben de ara
sıra bakıyorum yalan yok, ama sadece gülmek ve kafa yapmak için. İnanın bu programlar
beni Kemal Sunal ve Şener Şen filmlerinden daha çok güldürüyor. Giriş aynen
şöyle bazısında''flash flash flash bayan sanatçı bilmem kim ile, şarkıcı bilmem kim
büyük aşk yaşıyor ''Ne büyük aşkı kardeşim, onlar Ferhat'lı Şirin'li, Leyla'lı
Mecnun'lu zamanlarda kaldı, şimdikiler parapul ve çıkar ilişkisi. Siz hiçbir
sanatçının gariban, sıradan biri ile aşk yaşadığını gördünüz mü?
Yine bakıyorsunuz''Bayan sanatçı filanca mütevazi evinin kapılarını sadece
bizim tv'ye açtı''mütevazi dediği ev saray yavrusu, senin benim gibi insanlar,
güvenliği geçip de bahçesine bile giremez, on gün önceden yazılı dilekçe vermek
lazım. Eve bir bakıyorsunuz her tarafı antika resim ve heykeller ile dolu,
duvarda ki o tablonun bir tanesi bir ev satın alır. Garibanlar seyretti mi bu
programları ne kadar hüzünleniyorlardır kimbilir. Ben de bu programlara magazin
değil de Mag-Hazin demeye karar verdim bundan sonra...
Düzeyli yarışma proğramlarını bir tarafa koyalım, yine bir sürü şov amaçlı,
insana hiç bir katkı sağlamayan fasafiso yarışmalarda var...
Magazin programlarının baş müdavimleri sanatçılar, sporcular, biraz da kendini
sanatçı zannedenler. Çoğusu da sansasyonel bir olay yaratacağı zaman kendisi
haber veriyor gazetecilere ve basın mensuplarına''Aman ben şu saatte şu gece
kulübünde rezillik çıkaracağım gelin beni çekin''diye...
Dünyaca meşhur sanatçı bayanın çocuğu olmuş her ne hikmetse, basın mensupları
görüntü almak için sıradalar, ama tabi ki sıraya geçenler bayana binlerce dolar
para ödemek zorunda öncesinde. Bir garibanın çocuğunu çekmeye kimse gelmez. Oh
ne ala doğumuda bedavaya getiriyor hatun...
Eskiden''Biri Bizi Gözetliyor''vardı hepiniz bilirsiniz. Üç beş genç bir evin
içinde, yirmidört saatleri kameralar altında, ödül büyük, deli para, eee ne
oluyor o zaman, o parayı almak için, herkes birbirinin kuyusunu kazmaya,
birbirine madik atmaya kalkıyor. İnsan para için bile olsa bu kadar rezilliklere
katlanır mı? Ben o programın kod adını kendi kafamda ''Biri Bizi Uyutuyor''
koymuştum. Hani nerede o programa katılanlar, şimdi hiçbiri ortalarda yok,
balon gibi sönüverdiler...
Toplumda''Televole Kültürü''diye bir olgu, bir kelime türedi. Ne diyelim
seyreden seyretsin, benim gibi dalga geçmek için seyrediyorsa; ciddi
seyredenlere söyleyecek hiç bir lafım yok...