Einstein evrenin düzende kararsýz mükemmelliðini aklýna vurduðunda aðzý açýk kalmýþtýr. Bu yüzden demiþtir belki de, "thinking is nothing, imagining is everything" (Hayal etmek düþünmekten ilerisidir. Yani düþünceden ötesini aydýnlatan hayal her þeydir) Ben þimdi kendimi Tanrý gibi hayal ettiðimde, içinde insan unsuru bulunan bu evrenin hiç de bozulamaz mükemmellikte bir tasarým olmadýðýný görebiliyorum. Çünkü insan bu evrensel tasarýmý bozabilecek kadar kötü olabilme yeteneðinde yaratýlmýþtýr. Tabi ki bunda Tanrý’nýn bir bildiði vardýr. Boþuna “dünya yaþamý bir sýnavdýr” dememiþizdir. Ýnsan iradesinin biçimlendirdiði iyilikle kötülüðün yarýþtýðý bir sýnavdýr. Bize düþen safýmýzý seçip ona göre yaþamaktýr. Sýnav sonuçlarýnýn dünya yaþamýnda görünür nitelikte olmasý bizi iyilik yolundan Tanrý’ya yaklaþtýran en güçlü hikmettir. Tanrý sanki en yüce yaratýmý olan insanýn kötülüðe karþý zaferiyle taçlanmak istemektedir.