Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 29.12.2017
Okunma Sayısı : 1745
Yorum Sayısı : 6


Dini  hassasiyetleri  olan  bir  insan  olduğunuzu  farzedelim. Yani  Allahın ''Yap''  dediklerini  yapıyorsunuz  ''Yapma''  dediklerini  yapmıyorsunuz.  Ya  da  en  azından  azami  derecede  dikkat  etmeye çalışıyorsunuz.  Öyle  olduğu için  de  Yüce  Yaratanın  emir  ve  yasaklarının  toplandığı Kur'an-ı  Kerimi  elinize  alıp  okuyor,  ondaki  hükümleri  öğrenmeye  çalışıyorsunuz. 

Gözünüze  mutlaka  ikinci  sure olan  Bakara  Suresinin  219.  Ayeti  çarpacaktır.  Bu  ayet  içki  ve  kumar  üzerinedir  ve  meali (  Diyanet  İşleri  Başkanlığının  meali )   aynen  şöyledir:

''Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: “Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.” Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan arta kalanı.” Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.''

Bu  arada  hemen  belirtelim bu  ayetin  mealinde  parantez  içine  alınan  ''  Bazı zahiri ''  yani ''Bazı   gözle  görünen''  kelimeleri  ayetin  kendisinde  yoktur. Ayet  direkt '' İnsanlar  için  yararlar  vardır''  Diyor.

Kur'an  açık  açık  içki  ve  kumarın  bazı  faydaları  olduğunu  ama  günahlarının   faydalarından  daha  çok  olduğunu  söylüyor. 

Aynı  surenin,  yani  Bakara  suresinin  275,  276,  278,  279. Ayetlerini  okuduğunuzda  ise  bu  ayetlerin  faizle  ilgili  olduğunu  görürsünüz.. 

İçki  ve  kumarla  ilgili  219. Ayette  bu  günaha  dalanlara  verilecek  cezadan  bahsedilmezken( Kur'anın  diğer  ayetlerinde  de  içki  içmenin  cezası belirtilmemiştir )   275.  Ayette  faize  bulaşanlara  verilecek  ceza  çok  açık  bir  şekilde  belirtilmiştir  ve  bu  ceza  çok  fecidir:

Bakara  Suresi 275.  Ayet:  Riba (faiz) yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar. Bu ceza onlara, "alışveriş de faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi de haram kılmıştır. Bundan böyle her kim, Rabbinden kendisine gelen bir öğüt üzerine faizciliğe son verirse, geçmişte olanlar kendisine ve hakkındaki hüküm de Allah'a kalmıştır. Her kim de yeniden faize dönerse işte onlar cehennem ehlidirler ve orada süresiz kalacaklardır.

Faizle  ilgili  başka  ayetler  de  var  ama  konuyu  uzatmamak  için  onları  yazmıyorum.

Faizin  cezası  net: Süresiz  olarak  cehennemde  kalmak

Kur'an  mealini  okumaya  devam  ederken  karşınıza  gıybetle  ilgili  ayetler  de  çıkar. 

4.  Sure  olan  Nisa  suresinin  148.  Ayeti  gıybetle  ilgilidir.  Ama 49. Sure  olan  Hucurat  Suresinin  12.  Ayeti   bizlere  Gıybet'in  ne  kadar  kötü  bir alışkanlık  olduğunu  ve bu  suçun   o  feci  cezasını  en  net  ifade  eden  ayettir.

Hucurat  Suresinin  12. Ayeti:  ''Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.''

Çok  nettir  gıybet  edene  verilecek  ceza:  '' Ölmüş  kardeşinin  etini yemek ''

Dikkat  ederseniz  Kur'anda  faiz  ve  gıybet  suçunun  cezaları  ayetlerle  gayet  net  bir  şekilde  dile  getirilmişken  kumar  ve  içki  içmenin  cezası  açık  bir  şekilde  zikredilmemiştir. 

''Eeee.  Nereye  varmak  istiyorsun?''  Dediğinizi  duyar  gibiyim.

O  zaman  bir  başka ayetle  devam edip  varmak istediğim  şeyin  ne  olduğunu  anlatmaya  çalışayım.

''Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âl-i İmrân  Suresi 104.  Ayet)''

Yani  Müslüman  olanın  üzerinde  hayra  çağırmak,  iyiliği  emredip  kötülüğü  yasaklamak  gibi  bir  yükümlülük  var  gibi görünüyor  ayetin  mealine  baktığımızda.

Peki  Müslüman,  iyiliği  emredip  kötülüğü nehyederken  öncelikle  cezası  Kur'anda  çok  net  bir  şekilde  ifade  edilmiş  kötülüklerden  başlamalı  değil  midir?

Daha  da  açık  konuşayım  mı?

Müslümanın  öncelikli görevi  Noelden  Noele,  Yılbaşından  Yılbaşına  piyasaya  çıkıp  ''  İçki  içmek  haramdır, Milli  Piyango haramdır.  Noel  Babaya  inanmak,  Noel  ve  Yılbaşı  kutlamak  haramdır ''  demek  midir? 

Hakikaten...Al-i  İmran  Suresinin  104.  Ayeti  bize  iyiliği  emretmeyi  kötülüğü  yasaklamayı  emrediyor  madem  ki,  peki  siz  bugüne  kadar  aynen  bugünlerde  olduğu  şekliyle yoğun bir  tarzda  gıybetin  ve  faizin  haramlığını  dile  getiren  paylaşımlara  hiç  rastladınız  mı  sosyal  paylaşımlarda?  Bu  günkü  yoğunlukta  ''  Faiz  haramdır,  Gıybet  en  büyük  günahtır''  Kampanyasına  şahit  oldunuz  mu  hiç? 

Kur'anın  herhangi  bir  ayetinde  '' Faiz  ve Gıybetin  insanlar  için  faydaları  da  vardır  ama  günahı  faydalarından  daha  çoktur''  mealinde  en  azından faydaları  da  olabileceği  yolunda  bir  ifadeye  rastladınız  mı?  Hayır.  Ama  Faiz  ve  Gıybet  gibi  çok  daha  büyük  günahlara  karşı  hiç  bir  kampanya  yapılmazken  senede  bir  kez  Yılbaşını,  Noeli,  Milli  Piyangoyu  nehyetmekle  (  yasaklamakla)  Âl-i  İmran  Suresi  104.  Ayette  ifade  edilen  tebliğ  görevimizi  yerine  getiriyoruz(!).  Oh  ne  âlâ.

Ayrıca  tebliğ  daha  önce  hiç  duymamış,  öğrenmemiş  insanlara  bir kez  yapılır. Peki  bugün  Türkiye'de  yaşayan  herhangi  birinin,  mesela  Milli  Piyango  bileti  almak  için  Eminönü'nde o  meşhur  Ablanın gişesi  önünde  bir  kilometrelik  kuyrukta  kucağındaki  bebesiyle  sıra  bekleyen  türbanlı  bacımın  ''  Aaaa.  Demek  günahmış.  Ben  daha  önce  hiç  duymamıştım''  Deme  ihtimali  var  mıdır  sizce?  Ya  da  aynı  kuyrukta  sıra  bekleyen  Hacı  amcanın  Yılbaşı  Piyangosunun  haram  olduğunu  bugüne  kadar duymamış olma  ihtimali  var  mıdır  bu  ülkede? Hatta  dahası  hayatında camiden içeri  adım  atmamış  bir  vatandaşımızın  (  Müslüman  ya  da  gayrımüslim  olsun )  ''  Ben  bu  güne  kadar  hiç  duymamıştım  Noel  Kutlamanın ya  da  Milli  Piyango  bileti  almanın günah  olduğuna  dair  herhangi  bir  söz. İlk  defa  siz  paylaştınız  da  öğrendim''  Deme  ihtimali  yüzde  kaçtır  sizce? 

Bu  ülkede  Müftülüklere  telefon  açarak  ya  da  doğrudan  doğruya  internet  üzerinden  Müftülüklerin  sitelerine  girerek  ''  Efendim  ben  Milli  Piyango  oynamak  istiyorum,  Yılbaşı  ve  Noeli  kutlamak  istiyorum,  bu  kutlamalarda  içki  içmek,  çılgınlar  gibi  eğlenmek  istiyorum ama  haram  mı,  günah  mı  diye  de  çekiniyorum.  Bu  konuda  bana  yardımcı  olup  bilgi  verebilirmisiniz''  Diye  soramayacak  bir  tek  Allah'ın  kulu  var  mıdır?  

Eeee.  Ne  demek  istiyorsun.  Tebliğ  görevimizi  yapmayalım  mı  Müslümanlar  olarak?

Yapın  efendim.  Yapın  elbette  ama  şu ayete  de  bir  göz  atın  öncelikle.

''Onların, Allah’ı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah’a söverler. Böylece her ümmete yaptıklarını süslü gösterdik. Sonra dönüşleri ancak Rablerinedir. O, yapmakta olduklarını kendilerine bildirecektir.'' (  En'am  Suresi  108.  Ayet )

Evet  bu  ayeti  unutmayın.  Çünkü  20  Ağustos  2018 de  Kurban  Bayramı  başlıyor.  Kurban  Bayramı  öncesinde  de  onlar  başlayacak  '' Kurban  kesmek  cinayettir''  demeye. Şimdiden  bileniyor  bazıları.  Tebliğ  dediğiniz  şu  paylaşımlar onları  daha da  çok  keskinleştirmekten  başka  bir  işe  yaramıyor  bilesiniz. Ve  daha  da  kötüsü  siz  onların zevklerine  laf  ettikçe  onlar  aynen  ayette  belirtildiği  gibi  haddi  aşarak  Allah'a  sövüyorlar. 

Ve  yine  Âl-i  İmran  Suresinin  104.  Ayetine  bir  daha  bakarsanız  orada  ''Emretmek''  ve  ''Yasaklamak ''  ifadelerinin  geçtiğini  görürsünüz.  Emretmek  ve  yasaklamak   fertlerin  kendi  aileleri  için  söz  konusudur. Aile  büyüğü  iseniz  kendi  aileniz  içinde  bazı  şeyleri  yasaklayabilirsiniz  ama  evin  küçük  çocuğu  olarak  emretmek  veya  yasaklama  yetkisine  sahip  değilsinizdir.  Mesela  bir  okulda  öğrenci  emredemez,  öğretmen  ve  idareci  emreder.  Bir  askeri  birlikte  asker  emredemez, komutan  emreder,  Bir  devlette  fertler  birbirine  emredemez,  devlet  emreder.  Fertler  topluma  yasak  koyamaz. Devlet  koyar.  Devletin  koymadığı  bir  yasağı  siz  koymaya  kalkarsanız  bunun  adı  ya  anarşi  olur  ya  da  devrim.  Kur'an  bize  aynı aynı  zamanda  Ulül  emre  itaatı  da  emrediyor.  Ulul  emr  ise yukarıdaki  1.  Resimde olduğu  gibi  Noel  Baba'ya  yumruğu  çakmamızı  istemiyor  bizden. 

İlle  de  ''  Ben  tebliğ  edeceğim''  derseniz  de işe  önce  daha  büyük  günahlardan  başlayın. 

Bu  arada  ''  Yılbaşı  gelse  de  iki  tane  hindi  satsam,  cebim  biraz  para,  kursağım iki  lokma  yiyecek  görse ''Diye  bekleyen  Kandıra'lı  hindi  üreticisi kardeşlerimi  kendinize  küfrettirmeyin.   Esnafı  da  öyle...  Kurban  satıcıları  nasıl  ki  Kurban  Bayramları  öncesinde  piyasaya  çıkıp  ''  Kurban  kesmek cinayettir''  Diyenlere küfrediyorsa,  hindi  üreticileri,  hediyelik  eşya  satıcıları ve  sair  esnaf  da  Yılbaşı  öncesinde  aynen  öyle  size  küfrediyorlar. 

 ''  Bir  dakika bir  Allah  dostunun  huzurunda  bulunmak  bin  rekat  nafile  namaz  kılmaktan  daha  efdaldir''  Diyen  bilmem  ne  efendiye  inanıp  onun  huzurunda  bulunarak  bin  rekat  namaz  sevabı  kazanmak  için  hazırolda  beklemek inanın  bana  Milli  piyango kuyruğunda  beklemekten  de Noel  ve  Yılbaşını  kutlamaktan  da  daha  günahtır.  Böylesine  bir  şirke  ses  çıkarmamak  çok  çok  daha  günahtır. 

Bilmem  anlatabildim  mi ? 

Ve  son  olarak  soruyorum:  Bu  Yılbaşı,  Noel -  Kurban  Bayramı  çatışması  ne  zamana  kadar  sürecek?   Ne  zamana  kadar  kurbanlık  koç  Yılbaşı  hindisiyle  kavga  edecek? 

Yeni  bir yıla  girerken  2018  Yılının  ve ondan  sonra  gelecek  tüm  senelerin  ülkemize,  İslam  alemine  ve  tüm  Dünyaya huzur  getirmesini  diliyorum  Yüce  Mevla'mdan.  

( Kurbanlık Koç Yılbaşı Hindisine Karşı... başlıklı yazı Sami Biber tarafından 29.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.