''Dr. Yavuz Örnek, konuşmasında Nuh Tufanı esnasında Hz. Nuh'un kendisine
inanmayarak gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için cep telefonu ile görüştüğünü
savundu. Örnek ayrıca 10 bin yıl önce o dönemde Hz. Nuh'un 400 metrelik
dalgalara dayanan çelik levhalardan yapılmış bir gemi inşa ettiğini ve bu
geminin nükleer enerji kullandığını söyledi. İddialarının hep bilimsel
kanıtlara dayandığını belirten Örnek soru üzerine bunları açıklamakta zorluk
çekti.''
''Dr. Yavuz Örnek ayrıca Nuh'un oğlunun uçan bir cisim kullandığını, Hz.
İsa'nın 2000 yıl önce değil 2 bin 300 yıl önce doğduğunu, Nuh Tufanının
bölgesel değil tüm dünyada gerçekleştiğini, gemiye canlı hayvan alınmadığı, Hz.
Nuh'un döllenmiş bir dişi bir erkek yumurta sipariş ettiğini ve siparişlerin o
dönemde Amerika'dan, Fransa'dan Hz. Nuh'a yollandığını belirtti. Yavuz Örnek'in
çok iddialı konuşması üzerine Pelin Çift ve Prof.Dr. Ömer Faruk Harman oldukça
şaşırdı. Pelin Çift'in düzeltme çalışmalarını da "ben bilim adamıyım bilim
adına konuşuyorum" diye engelledi.''
"GEMİDEN GÜVERCİN DEĞİL İNSANSIZ HAVA ARACI YOLLANDI"
''Dr. Yavuz Örnek, Nuh tufanı sonrasında da gemiden güvercin yollanmadığını,
uçan bir insansız hava aracı İHA yollandığını söyleyince Pelin Çift
dayanamayarak "Hocam bunun bilimsel ispatı var mı? diye sordu. Dr. Yavuz
Örnek 'Efendim ileri teknoloji varken niye güvercin yollasınlar' diye cevap
verdi.''
Hay sen çok yaşa be Hocam. Ben de akşam kara kara, siyah siyah düşünüyordum bu
gün ne yazsam da kimi tiye alsam diye... Yurdum İnsanı beni bu konuda hiç
materyalsiz bırakmıyor. Ne kadar minnettar olsam azdır...
Dünyada ki beş altı milyara yakın insan Nuh Tufanı denen olayın Kutsal
Kitaplarda olduğu gibi yaşandığına inanıyor ve sadece bir kişi ki yukarıda adı
geçen Hocamız kendi açıkladığı şekilde olduğuna inanıyor. Hadi iyisiniz Hocam
meşhur oldunuz gitti...
Dinlemek lazım, zaman zaman aykırı şeyler söyleyen milletin düşündüğünden
farklı düşünen insanları da... Ama sadece dinlemek ile kalmak lazım eğer ki
sağlam deliller ile insanların karşısına çıkıp da bunu ispat edemiyorlar ise...
Bir düşünelim bakalım tekrar. Etiketinde bilim adamı olan bir insan neden böyle
konuşur? Kendimce sebepler bulmaya çalışıyorum... Bir, arkadaşlarından biri ile
iddiaya girmiştir, ben bunu herkesin önünde iddia edeceğim, edersem de sen bana
ne alacaksın, doğru olmasa bile, haliyle iddiayı kazanırım... İki, rüyaya
yatmıştır ve rüya da ak sakallı dede gelip kulaklarına Nuh Tufanı ile ilgili
bir şeyler fısıldamıştır... Üç, Hoca belki arkeolojik kazılar yapmış, ya da o
çalışmalara katılmış, bir takım bulgular elde etmiştir. Bunları da bir kasada
çok sıkı şekilde saklamaktadır, daha sonra çıkartıp basına etraflıca açıklama
yapacaktır... Dört, belki de biz televizyon seyredenler salağız, ben bunlara ne
anlatsam yerler nasılsa, o kadar çok politikacı kandırdı ki bu milleti ben de
kandırırım nasılsa, diye düşünüyor da olabilir... Beş, Hoca zaman mefhumunu
karıştırdı ve o gün ki zamanı bir nisan zannetti, sonrada olmadığını anlayınca
da tükürdüğünü yalamak istemedi... Bilemiyorum sizin aklınıza başka nedenler
geliyorsa ekleyebilirsiniz...
Allah hepinizin iyiliğini versin hemi... Bu Ahmet Ağabeyinize daha bakalım, ne
espriler yapıp, neler neler yazdıracaksınız? Velinimet bunlar biz mizah
yazarlarına hem de ne velinimet... Allah bunları başımızdan eksik etmesin...
Biteriz vallahi biteriz... Canlarım benim, ibibiklerim, eğribodiklerim,
tilkilere yollarını değiştirtenler... Sıkarım yanaklarınızı, makas bile
alırım... Bir de ne aklıma geldi hay Allah bak şimdi? Acaba o zamanki Nuh
Tufanı zamanında ki GSM şirketinin adı neydi yahu? Kontörlü müydü o telefon
yoksa sabit hatlı mı? Ben de ne muzurum yahu...