1
Hemen hemen her büyük kuruluşta dolaplarda yazar, böyle bir ibare.
''Yangında İlk Kurtarılacak.'' Yangın başladı mı eğer çok büyükse, herkesin ilk
kurtaracağı canı ciğeri oluyor haliyle... İlk kurtarılacaklar, sanırım en
önemli evrakları o müessesenin... Hadi oldu da kurtaramadın, ne halt edeceksin?
O zaman ikinci derecede ya da üçüncü derecede kurtarılacaklar varsa ona doğru
hamle yapacaksın...
Fiziki yangınlarda bir şeyler kül olsa da, bir şeylerde kurtarılıyor demek ki
ya yürek yangınlarını ne yapacağız? Sevmişsiniz, karşılık bulmamış sevginiz,
ama vazgeçemiyorsunuz da, içten içe yanıyor yürek, beyin de devre dışı
kalmış... O zaman da en çok nereniz yanıyorsa ilk önce onu kurtarmak gerekmez mi?
Hemen yüreği soğutma çalışmalarına girmeli... Sonrada beyni tabi ki... Girip
banyoya duş almakla da soğumuyor...
Binada yangın çıkarsa bir şekilde yangın merdiveninden de kaçabilirsiniz,
yürekte ki yangınlarda nerelere kaçacaksınız... Özünüze dönseniz, özünüz de
acıyor gözünüzde... Ağzınızda sözünüzde acı çıkıyor sevdiğinize... Başka bir
aşka yelken açmak lazım da aşk dediğin de hemen öyle uçarcasına önünüze
çıkmıyor ki...
Hani meşhur Nurhan Damcıoğlu kantosuydu bir zamanlar ''Yangın vaaaaaaaaaaaaar''
diye bağırılır sonrada ''Yangın nerede?'' diye sorulduğunda'' Yüreğinde
yüreğinde diye de cevap verilirdi... Demek ki o zamanlarda yürekler yangın yeri
imiş...
Binada ki yangınları kısa da sürse uzun da sürse bir şekilde söndürüyorsunuz ya
yürekte ki yangınlar yıllar yılı sürüyor da sönmek bir yana dursun dahada
alevleniyor, insanı kül ediyor. Hani şair demiş ya ''Biraz kül biraz duman o
benim işte, Kerem misali yanan o benim işte.'' Vallahi sizi bilmem de yürek
tutuştu mu vatan aşkı ile o yangın sönmesin de zaten. Aşklar mı, sevdik de,
kavuşamadık, belki de böyle yanmazdık için için, dolmazdık be dolmazdık, kim
bilir şair de olmazdık...