(akrebin soktuğu yerde güller bitmiyor bilirim
bilirim giden kolay kolay gelmiyor Lâylâ)

acıyı besleyen karanlıkları
söküp alacaktın hayallerimden
umudu kucaklayacaktı gözlerin
yorgun düşmüş bir aşkın gamzelerinde
ve doğumu olacaktı her gelişin
ve doğumu olacaktı yeni bir şiirin

erguvan kokuları ile birlikte
gelecektin ya hani bizim illere
arnavut kaldırımlarında bekleyecektim seni
sevda buharlaşıp çıkacaktı gökyüzüne
yasak tanımayacaktı hiçbir buse
ve bir intihar daha boğulacaktı maviliklere

söyle
sömürmeye devam mı edecek şimdi
iki yüzlü aşk bizi
hep acılar mı bırakacak ellerimize
bu sevdanın ruhsatı kimlerin eline geçecek
ve kimin diline düşecek
söyle Lâylâ
böyle mi bitecek

avuçlarımızdaki mutluluk çalıntıymış meğer
görememişiz aynanın öteki yüzünü
kendi ellerimizle beslemişiz bu kara hüzünü
bunalmış akşamlarda
birlikte demlediğimiz aşka
suç aramışız meğer
suçlu aramışız
bilememişiz aslında
suç başka
suçlu başka

sus Lâylâ sus
sakın bir şey söyleme
sessizliği dinle sadece
sus ve geceyi dinle
daha iyi anlatır belki
ben tükettim çünkü tüm çareleri

vakit bitmek üzere Lâylâ
az kaldı bize verilen zaman
bak karşımızda duruyor
avuçla avuçlayabildiğin kadar
çok geç olmadan
ölüm bizi bulmadan

sus Lâylâ sus!
sadece dinle
sadece
bir sevdanın yıkılışını önle
sus


Sevil Nizamoğulları


2006

( Lâylâ'ya (Sus!) başlıklı yazı Nizamoğulları tarafından 27.03.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.