MÜHRÜ-NAZ

 

gel de tuz bas yaralarıma

 

ağır bir depresyondayım

akıl hastanesinin bahçesindeki

hüzünlü taşları gibi

ayaklarım çıplak

sen kokuyor içimde üşüyen çocukluğum

hezeyanlı gün batımlarında

hüzün yüklü trenler kayboluyor köşe başlarında 

şehir yerle bir

 

küçülüyorum

bir iğnenin gözünden geçiyor koca bir şehir

ayrılık dökülürken eteklerimden

havada asılı kalan bulutlara eş ederek kendimi

yokluğunu ters yüz edip

hayatımla çarpıyor, intiharlara bölüyorum

sensizlik çekiliyor damarlarımdan

koca bir hiç asıyorum gökkuşağına

ağız dolusu küfürler savuruyorum

bakma bugün böyle olduğuma

iyi değilim aslında

 

bir kırlangıç gelip konuyor dudaklarıma

avazı yer gök

bir bulut geçiyor gözlerimden

huysuz ve mavi

deprem  çöküşlerim

parçalanıyorum

sana gelmek bu kadar zor olmamalı diyorum

bir serçenin kanatlarını ödünç alıyorum

say ki sen bana geç kalmamışsın gibi

say ki ben sana erken gelmemişim gibi

bahar hiç gitmemiş bahçemizden

kalıntılarımız hiç yaşanmamış gibi

saçlarımızda çiğ taneleri

şimdi yüreğimi yaslamak vardı yüreğine

iyi değilim aslında  bugün  iyi değilim

içim toz duman buram buram sen kokuyorum

( Mührü-naz başlıklı yazı lemide tarafından 28.05.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.